Ertem Şener, İnönü Üniversitesi öğrencileriyle buluştu
Spor spikeri ve sunucu Ertem Şener, İnönü Üniversitesi'nde öğrencilerle bir araya geldi. Şener, Hayaller Tecrübeyle Buluşuyor etkinliğinde spikerliğe başlama serüvenini anlattı.
Spor spikeri ve sunucu Ertem Şener, İnönü Üniversitesi'nde öğrencilerle bir araya geldi. Şener, 'Hayaller Tecrübeyle Buluşuyor' etkinliğinde spikerliğe başlama serüvenini anlattı.
Spor Bilimleri Fakültesi Konferans Salonunda yoğun bir katılımla gerçekleştirilen söyleşide konuşan Şener, 19 Temmuz 1975'te Malatya'da doğduğunu ifade etti.
Şener, 'Ben bu memlekette çok şey yaşadım, çok şey gördüm. Malatyaspor, Türkiye Futbol 1. Ligi'nde 2 puanlık dönemde Yılmaz Vural, 32 yaşında teknik direktördü, takımın içerisindeki futbolcular Carlos, Serginho, Eder idi. Dünya kupasını kaldırmış futbolculardı. Bir dönem Malatyaspor'da Eder gitti, Carlos ve Serginho kaldı. 2. Lig'de de kaldılar, Malatyaspor'un başkanı cezaevine girdi bu iki futbolcu yine kaldı. Malatyaspor'un futbolcularının paraları ödenemedi Carlos ve Serginho kaldı. Dünya kupası kazanmış futbolcularıydı. Şimdiki dönemin Messi'si, Ronaldo'su gibi önemli futbolculardı. Malatya halkı paraları ödenemediği için Carlos ve Serginho'nun evlerine yemek götürüyormuş.'
'Her yerini öpmeler o zaman başladı'
1996 yılında televizyonculuğa başladığını anlatan Şener, 'Aslında 1994'te Muğla Üniversitesi'nde bana radyo programcılığı yaptırıyorlardı ve bana 'senden çok iyi spiker olur' diyorlardı. Bende bu işin bir parçası olmaya karar verdim. Tarih Bölümü'ne gittim, rahmetli bir kız arkadaşım vardı. Evde kahvaltı yaparken Muğlaspor'un maçı vardı. Öğrenci evi, maç izliyoruz, antenimiz yoktu, televizyonun arkasına çatal sokmuştuk. Maçı izlerken, bana 'sen daha iyi anlatırsın' dediler. Bende çıkıp, Şah televizyonuna gittim. Karşıma birisi çıktı, 'sizde biri maç anlatıyor, ben ondan daha iyi anlatırım' dedim. Suratıma baktı ve maçı sordu. Ben de 'bir maç anlattı birisi' dedim. Adam, yaklaştı, iki metre boyunda 140 kilo 'o maçı ben anlattım' dedi. Beni genel müdür ile tanıştırdı, 'demon var mı' dedi, ben de 'demo kullanmıyorum' dedim. Telefonumu aldılar. Bir gün telefon çaldı. Televizyondan arıyorlardı, maçları anlatan kişi kaza yapmış, Muğlaspor-Yeni Salihlispor maçını anlatmam istendi. Maçı anlattım, 'gol' diye bağırınca Muğla Valisi dönüp bana bakıyor, sanki Türkiye-Yunanistan maç yapıyor. Aslanım benim koçum benim, her yerini öpmeler o zaman başladı. Babamın gönderdiği parayla ev kirası, yemek parasının bir bölümü ve aidatı ödüyordum. Maçları izleyip, not almak için bir öğün eksik yemek yedim. Yemeğimi iki öğüne indirdim, akşamları bir kafeteryada maç izleyip not alabilmek için' dedi.
Spor Bilimleri Fakültesi Konferans Salonunda yoğun bir katılımla gerçekleştirilen söyleşide konuşan Şener, 19 Temmuz 1975'te Malatya'da doğduğunu ifade etti.
Şener, 'Ben bu memlekette çok şey yaşadım, çok şey gördüm. Malatyaspor, Türkiye Futbol 1. Ligi'nde 2 puanlık dönemde Yılmaz Vural, 32 yaşında teknik direktördü, takımın içerisindeki futbolcular Carlos, Serginho, Eder idi. Dünya kupasını kaldırmış futbolculardı. Bir dönem Malatyaspor'da Eder gitti, Carlos ve Serginho kaldı. 2. Lig'de de kaldılar, Malatyaspor'un başkanı cezaevine girdi bu iki futbolcu yine kaldı. Malatyaspor'un futbolcularının paraları ödenemedi Carlos ve Serginho kaldı. Dünya kupası kazanmış futbolcularıydı. Şimdiki dönemin Messi'si, Ronaldo'su gibi önemli futbolculardı. Malatya halkı paraları ödenemediği için Carlos ve Serginho'nun evlerine yemek götürüyormuş.'
'Her yerini öpmeler o zaman başladı'
1996 yılında televizyonculuğa başladığını anlatan Şener, 'Aslında 1994'te Muğla Üniversitesi'nde bana radyo programcılığı yaptırıyorlardı ve bana 'senden çok iyi spiker olur' diyorlardı. Bende bu işin bir parçası olmaya karar verdim. Tarih Bölümü'ne gittim, rahmetli bir kız arkadaşım vardı. Evde kahvaltı yaparken Muğlaspor'un maçı vardı. Öğrenci evi, maç izliyoruz, antenimiz yoktu, televizyonun arkasına çatal sokmuştuk. Maçı izlerken, bana 'sen daha iyi anlatırsın' dediler. Bende çıkıp, Şah televizyonuna gittim. Karşıma birisi çıktı, 'sizde biri maç anlatıyor, ben ondan daha iyi anlatırım' dedim. Suratıma baktı ve maçı sordu. Ben de 'bir maç anlattı birisi' dedim. Adam, yaklaştı, iki metre boyunda 140 kilo 'o maçı ben anlattım' dedi. Beni genel müdür ile tanıştırdı, 'demon var mı' dedi, ben de 'demo kullanmıyorum' dedim. Telefonumu aldılar. Bir gün telefon çaldı. Televizyondan arıyorlardı, maçları anlatan kişi kaza yapmış, Muğlaspor-Yeni Salihlispor maçını anlatmam istendi. Maçı anlattım, 'gol' diye bağırınca Muğla Valisi dönüp bana bakıyor, sanki Türkiye-Yunanistan maç yapıyor. Aslanım benim koçum benim, her yerini öpmeler o zaman başladı. Babamın gönderdiği parayla ev kirası, yemek parasının bir bölümü ve aidatı ödüyordum. Maçları izleyip, not almak için bir öğün eksik yemek yedim. Yemeğimi iki öğüne indirdim, akşamları bir kafeteryada maç izleyip not alabilmek için' dedi.