Çocuk istismarlarına karşı imza kampanyası başlatıldı
Malatya'da Sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri ve gönüllüleri, çocuk istismarlarına yönelik cezaların arttırılması için imza kampanyası başlattı.
Malatya'da Sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri ve gönüllüleri, çocuk istismarlarına yönelik cezaların arttırılması için imza kampanyası başlattı.
Soykan Meydanında gerçekleştirilen imza kampanyasında kurulan stantta, son günlerde sıkça gündeme gelen çocuk istismarlarına yönelik cezaların artırılması için imza toplanıyor. 3 gün sürecek olan kampanya ile ilgili biraraya gelen STK temsilcileri ellerindeki dövizlerle çocuk istismarlarına tepki gösterdi.
Kentteki 29 STK adına basın açıklamasını okuyan Yunus Emre Polat, ulusal ve uluslararası düzeyde takip edilen tüm politikalara ve yasal düzenlemelere rağmen, çocukları cinsel istismara maruz kalmaktan korunamadığını söyledi.
Çocuk istismarının bir insanlık suçu olduğunu dile getiren Polat, 'Çocukların istismarı ve zina, hastalıklı ruhların işlediği iğrenç davranışlardan biridir. Bu iğrenç davranışları ortaya koyan hastalıklı ruhların törpülenmesi, devlet, toplum, eğitim kurumları ve ailenin, üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri ile mümkündür. Aile ve toplum desteğinden yoksun kalan ve bu hastalıklı ruhların hedefi olan savunmasız çocuklar, tedavisi güç, etkisi uzun yıllar sürecek rahatsızlıklara maruz kalacaklardır. Değerlerin değersizleştirildiği günümüzde çocuk istismarı, Savaşlardaki kıyımlardan daha şiddetli, en kötü açlıklardan daha acımasız bir kara lekedir' dedi.
STK'lar olarak çocuk istismarcılarına verilecek cezaların arttırılmasını talep ettiklerini belirten Polat, şunları söyledi:
'Açıklanan sebeplerle aşağıda belirtilen taleplerimizin kamu adına arz etme zarureti doğmuştur.
Çocukların cinsel istismarı suçlarına ağırlaştırılmış cezaların yanında tedbir olarak kimyasal hadım uygulanmalıdır.
Bu ahlak yoksunluğunu hafife almak, iyi hal uygulamasında bulunmak, yapılan zulmü desteklemektir. İstismarın tecavüzün, iyi hal uygulaması olmamalıdır. Halk arasında takım elbise ve kravat İndirimi olarak da bilinen ve TCK madde 62'de düzenlenen takdiri indirim nedenleri mağdurların psikolojisi de göz önüne alınarak asla uygulanmamalıdır'
Soykan Meydanında gerçekleştirilen imza kampanyasında kurulan stantta, son günlerde sıkça gündeme gelen çocuk istismarlarına yönelik cezaların artırılması için imza toplanıyor. 3 gün sürecek olan kampanya ile ilgili biraraya gelen STK temsilcileri ellerindeki dövizlerle çocuk istismarlarına tepki gösterdi.
Kentteki 29 STK adına basın açıklamasını okuyan Yunus Emre Polat, ulusal ve uluslararası düzeyde takip edilen tüm politikalara ve yasal düzenlemelere rağmen, çocukları cinsel istismara maruz kalmaktan korunamadığını söyledi.
Çocuk istismarının bir insanlık suçu olduğunu dile getiren Polat, 'Çocukların istismarı ve zina, hastalıklı ruhların işlediği iğrenç davranışlardan biridir. Bu iğrenç davranışları ortaya koyan hastalıklı ruhların törpülenmesi, devlet, toplum, eğitim kurumları ve ailenin, üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri ile mümkündür. Aile ve toplum desteğinden yoksun kalan ve bu hastalıklı ruhların hedefi olan savunmasız çocuklar, tedavisi güç, etkisi uzun yıllar sürecek rahatsızlıklara maruz kalacaklardır. Değerlerin değersizleştirildiği günümüzde çocuk istismarı, Savaşlardaki kıyımlardan daha şiddetli, en kötü açlıklardan daha acımasız bir kara lekedir' dedi.
STK'lar olarak çocuk istismarcılarına verilecek cezaların arttırılmasını talep ettiklerini belirten Polat, şunları söyledi:
'Açıklanan sebeplerle aşağıda belirtilen taleplerimizin kamu adına arz etme zarureti doğmuştur.
Çocukların cinsel istismarı suçlarına ağırlaştırılmış cezaların yanında tedbir olarak kimyasal hadım uygulanmalıdır.
Bu ahlak yoksunluğunu hafife almak, iyi hal uygulamasında bulunmak, yapılan zulmü desteklemektir. İstismarın tecavüzün, iyi hal uygulaması olmamalıdır. Halk arasında takım elbise ve kravat İndirimi olarak da bilinen ve TCK madde 62'de düzenlenen takdiri indirim nedenleri mağdurların psikolojisi de göz önüne alınarak asla uygulanmamalıdır'