420 metrelik mağaradan lokanta, gelen donuyor
Elazığ'ın Keban ilçesinde, yaklaşık 70 yıl önce maden çıkartılmak için 420 metre uzunluğunda açılan tünel, bir girişimci tarafından revize edilerek restorana çevrildi. Yaz günü restorana gelip mağaraya giren vatandaşlar üşüyüp dışarı çıkıyor.
Elazığ’ın Keban ilçesinde, yaklaşık 70 yıl önce maden çıkartılmak için 420 metre uzunluğunda açılan tünel, bir girişimci tarafından revize edilerek restorana çevrildi. Yaz günü restorana gelip mağaraya giren vatandaşlar üşüyüp dışarı çıkıyor.
İlçede 1950’li yıllarda maden ocağı işletmeciliği amacıyla kazılan ve maden çıkmayınca bir müddet sonra kendi haline bırakılan tünel, yazın soğuk kışın da sıcak havasıyla "doğal klima" özelliği taşıyor.İlçenin merkezinde bulunan 420 metre uzunluğu, 2 metre yüksekliğindeki tünel, "Soğuk Mağara’ olarak anılırken 2 yıl önce girişimci Orhan Ercan tarafından restorana çevrildi. Ön kısmı restoran olan ve arka kısmı doğal buz dolabı olarak kullanılmaya başlanılan tünele girenler içeriden üşüyerek çıkıyor. Son günlerde hava sıcaklığının 40 derece üzerinde olması nedeniyle hem Elazığ’dan, hemde çevre iller ile yurt dışından gelen gurbetçiler tarafından mağara restoran daha fazla ilgi görmeye başladı.
‘Soğuk Mağara’nın, ilk etapta maden araması amacıyla yapıldığını kaydeden İşletme sahibi Orhan Ercan, "Burada 1950’li yıllarda Etibank döneminde maden araması yapıldı. Yaklaşık 2 yıldır burayı çalıştırıyorum. Mağaranın, 420 metre uzunluğu, 10 derece soğukluğu var. 45 derecen 10 dereceye geldiğiniz zaman acayip soğuk geliyor. Buraya gelen müşteriler, mağaranın içerisinde 5 dakika duramıyorlar. Maden çıkmayınca burası da kapandı. Ben de zaten 20 yıldır buradaydım. Son iki yıldır burayı revize edip, restorana çevirdik. Burası çok bilinmiyor ama buraya gelen yabancıların bayağı ilgisini çekiyor. Burası turistik bir yer” dedi.
“Klimaya para vermiyoruz”
Türkiye’nin dört bir yanından turistin geldiğini aktaran Ercan, “Gerçekten Türkiye’nin her tarafından buraya gelen var. Böyle bir yer Türkiye’de görülmemiş. Gelenlerin de ilgisini çekiyor. Görüldüğü üzere malzemelerimizi, sebze ve içeceklerimizi mağarada soğutuyoruz. Klimaya para vermiyoruz, doğal yollarla burası soğuyor. Bu bizim için elektrikten de tasarruf demek. Gelen müşterilerimiz içeriye ilk girişlerinde şaşkınlıkla bir bakışları oluyor, klimayı arıyorlar. Halbuki klima, yok o serinlik mağaradan geliyor. Sonrasında durumu izah ettiğimizde şaşırıyorlar. Buranın turizme açılmasını ve tanıtılmasını istiyoruz. Gücümüzün yettiği kadarını yaptık, bu konuda büyüklerimizden bu doğal serinliğin tanıtılmasına katkıda bulunmalarıdır” diye konuştu.
Her fırsatta soğuk mağaraya gelen Faruk Öz ise "Keban ilçesine geldiğiniz zaman burası gezilip görülebilecek en güzel yerlerden birisidir. Dışarıdaki hava 45 derecelik sıcağa rağmen içeride serinlikten dolayı 10 dakikadan fazla duramıyoruz. Burayı da güzel bir işletme haline getirmişler. Soğukluğu, serinliği ve güzel yemekleriyle gayet güzel bir işletmeye dönüştürmüşler”şeklinde konuştu.
"Şu anda burada üşüyorum’
Aydın’dan gelen Necati Keser ise "Aydın gibi çok yoğun bir sıcağın olduğu bir ortamdan gelip burada doğal bir serinlikle karşılaşmak muazzam bir şey. İzah edemiyorum çünkü anlatma ile anlaşılacak bir şey değil. Burayı herkesin görmesi ve bu serinliği yaşaması gerekiyor. Hakikaten müthiş bir şey, şuanda burada üşüyorum” ifadelerini kullandı.
Ailesiyle birlikte İstanbul’dan gelen Cevat Cevizli, "Ailem ile geldim ve tekrar geleceğim. Mükemmel. Burası buz gibi. İçeride 10 dakika duramadık. Çok muhteşem ve ilk defa geldim. Çok hoşuma gitti. Dışarıda 45 derece sıcaklık var, burası ise 5-10 derecedir” diyerek düşüncelerini aktardı.
"İnsan, 5 dakika durduktan sonra çıkmak istiyor”
İstanbul’dan gelen Mert Dursun da "Keban’a geldik. Burası güzel. Dışarıda bayağı sıcak bir hava var. Bizler de, ‘Soğuk Mağara’ya geldik. Burası gerçekten çok güzel bir yer. Soğuktan dolayı insan 5 dakika durduktan sonra çıkmak istiyor” dedi.
Daha önce böyle bir yer görmediğini belirten Miyase Bayrak’da, Klima olmadığı halde çok serin olduğunu yiyeceklerin de doğal ve dolapsız bir şekilde korunduğunu görünce şaşırdığını dile getirdi.