'Travma sonucu düşen dişler kurtarılabilir'

İnönü üniversitesi Pedodonti Anabilim Dalı'nda Araştırma Görevlisi Tamara Pelin GÜNDOĞDU ÖZDAL, travma sonucunda yerinden çıkan bir dişin erken müdahaleyle nasıl kurtarılabileceğini anlattı.

ÖZDAL, travma sonucu çene kemiğinden ayrılan dişin veli tarafından yerine koyulabileceğini ve bir saat içinde diş hekimine başvurulması halinde çocuğun dişini kaybetmesinin önüne geçilebileceğini dile getirdi.

Ebeveynlere çocuklarının dişlerinin bakımlarını nasıl yapmalarını tavsiye edersiniz?

 Bebeklerin 6-7 aylıkken dişlerinin çıkmaya başlar ve bu aylarda tek başına dişlerini fırçalayamayacağı için ebeveynin temiz bir tülbent yardımıyla bebeklerinin dişlerini temizlemeleri gerekmektedir. Çocuklar 2 yaşına kadar çok az miktarda (sürüntü tarzında), 2 yaşından sonra bezelye tanesi büyüklüğünde çocuk diş macunu kullanarak dişlerini fırçalayabilirler, 6 yaşından itibaren  ise yetişkin diş macunlarına geçebilirler. Küçük çocuklar fırça kullanmakta zorlanabilir, bu durumda ebeveyn çocuğun diş fırçalamasını motive etmeli, sonrasında tüm dişleri kontrol ederek tamamen temizlendiğinden emin olmalıdır. Bu şekilde günde en az iki kere(sabah kahvaltıdan sonra ve akşam yatmadan önce) çocuğun ağız bakımına verilen 3 dakikalık süre ile çürüklerin önüne geçebilirler.

Beslenme konusunda bilinç düzeyi gün geçtikçe artmakta, peki ağız ve diş sağlığı için çocuklar nasıl beslenmelidir?

Gece beslenen bebeklerin, biberon çürüğünden korunması için sütlerine şeker, bal,  pekmez  eklenmemeli, bebeğe sütün ardından mutlaka su içirilmelidir. Bebeği alıştırmak için emziğe sürülen reçel ya da tatlandırıcı gıdaların bebeğe yarardan çok zarar verdiği unutulmamalıdır. Ara öğünlerde ise bisküvi, çikolata, unlu mamuller, gazlı içeceklerden uzak durularak; yoğurt, peynir gibi süt ürünleri; fındık, fıstık gibi sert kuruyemişler; elma, havuç gibi sert meyveler tercih edilmelidir. Böylece yemek yerken dişler mekanik olarak da temizlenir.

Süt dişlerinin önemi hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Sindirim ağızdan başlar, bu yüzden süt dişlerinin ağızda tutulması çocuğun beslenme, gelişim ve genel sağlığı için gereklidir. Süt dişleri çene ve yüz gelişimini destekler, süt dişi yokluğunda daimi dişlerin sürmesi engellenir ve ileride uzun süreli ortodontik tedaviye gerek duyulur. Bunun dışında tıp alanında gelişen teknolojiyle birlikte süt dişleri çok iyi bir kök hücre kaynağı olarak birçok hastalığın tedavisinde kullanılabilir; bunun için ise süt dişlerinin çürüksüz olması çok önemli.

Diş hekimi koltuğu biz yetişkinler için bile korkutucu olabiliyor. Çocuklar için diş hekimi ziyaretleri nasıl ve ne aralıklarla yapılmalıdır?

 Öncelikle çocuğa daha önce yaşanılan kötü deneyimleri anlatmaktan ziyade diş hekimine giderken rutin bir ziyarete gider gibi konuşmak gerekiyor. Yapılacak işlemlerin detaylarını vermek, ya da “korkma, acımayacak” gibi negatif telkinlerde bulunmak aslında çocuğunuzun bilinç altında “kork, acıyacak” sinyalini vererek, çocuğun bilmediği bir şeyi korkutucu olarak hayal etmesine neden olabilir. Ayrıca çocuğunuzun yorucu ve uzun seanslar diş hekimi koltuğunda oturarak diş hekimi korkusu oluşmasının önüne geçmek istiyorsanız; ilk çıkan dişten itibaren, düzenli diş hekimi ziyaretlerinizin 6 ayda bir gerçekleştirerek koruyucu ve basit tedavilerle ağız ve diş sağlığını garanti altına alabilirsiniz. Ne kadar erken, o kadar kolay!

Çocuk diş hekimliği olarak bölümünüzde uyguladığınız tedaviler nelerdir?

0-16 yaş arası çocuklar kliniğimizde tedavi olabiliyorlar. Özellikle koruyucu uygulamalar, süt ve daimi dişlere uygulanan tedaviler, diş ve çene pozisyonlarına yapılan erken müdahaleler, erken kaybolan süt dişleri için yer tutucu uygulamaları, alışkanlık kırıcı apareyler (parmak emme, dil itme vb.) başta geliyor, ayrıca travma sonucu kırılmış, çene kemiğinden  ayrılmış dişlerin acil müdahalelerini  yapıyoruz.

Çene kemiğinden ayrılmış dişlerin müdahalesini nasıl yapıyorsunuz, biraz açıklar mısınız?

Çocuklar sıklıkla dişlerine darbe alıyorlar ve diş çene kemiğinden ayrılıyor. Bu durumda çocuğun yakınındaki yetişkine düşen basit ama önemli görevler var.İlk olarak; dişin köküne dokunmadan, sadece ağız içinden görünen kısmından tutarak, akan su altında dişi kısaca yıkamalı ve tekrardan yerine takarak 1 saat içinde diş hekimine başvurulmalıdır.. Aslında bu, tedavinin en önemli aşaması. Eğer diş yerine takılamıyorsa; soğuk sütün içerisine koyarak, bulunduğu yerde süt yoksa çocuğun ağzında (yanak ve dişlerin arasındaki bölgede) saklayarak diş hekimine getirilebilirler. Bunların hiçbiri uygulanamıyorsa çocuğun bir kaba tükürmesi sağlanıp, dişi bu kaba koyarak diş hekimine getirmeli, dişin kuru kalmamasına özen gösterilmelidir.

Peki travma sonucu düşen süt dişlerine de aynı tedavi mi uygulanıyor? Son olarak bu erken müdahalenin önemiyle ilgili velilere ne söylemek istersiniz?

Hayır, sıklıkla süt dişlerine aynı tedaviyi uygulamıyoruz. Eğer dişin süt dişi mi daimi diş mi olduğu tahmin edilemiyorsa, çocuk 6-7 yaşından büyükse çok yüksek ihtimalle travma alan diş çocuğun daimi dişidir. Bu dişlerin kaybı çocuğun çene gelişimini engelleyeceği gibi, gelişim tamamlandıktan sonra yapılacak implant ve protezler ise dişsiz kalan çevre kemik dokusu kaybolduğu için uzun seanslar gerektiren ve estetikten yoksun tedaviler olacaktır. Tüm bunların yanı sıra dişsiz kalan çocuğun ergenlikte yaşadığı özgüven kaybı tüm hayatını etkileyecektir. Halbuki küçük bir müdahaleyle bir çocuğun gülüşünü kurtarabilirsiniz.

UNİHABER

Bakmadan Geçme