Yasir Keskin

Şehzade Abdülhamid ile Bir Sohbet

Yasir Keskin

Geçtiğimiz hafta Malatyamız’a teşrif eden; “Cennet Mekan Sultan Abdülhamid Han’ın” dördüncü kuşaktan torunu olan, “Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu Beyefendi” ile bir sohbet ortamında buluşma fırsatına ikinci defa nail oldum. Kendileri, hakikaten nevi şahsına münhasır bir karakter.
Oturduğumuz ortamda, ilk olarak kendisini tanıtmakla söze başladı Şehzademiz. Tabi ben Şehzademizin yazmış olduğu kitapları okumuş, kendisiyle ve hanedan üyeleriyle alakalı yapmış olduğun araştırmalardan ötürü az çok konuya hakim idim. O yüzden hem kendi araştırmalarımı katarak, hem de Şehzademiz’in kendisini anlattığı şekilde sizlere onu tanıtmak, sohbetimizden birkaç kesiti sizlerle paylaşmak istiyorum.

Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu Efendi, Osmanlı devletinin 34. Padişahı Serdar-ı Hakan Cennet Mekân Sultan İkinci Abdülhamid Han Hazretlerinin 3. Kuşak torunu olan, Dahi Hanedan Ailesinin Reisi Harun Abdülkerim Osmanoğlu Efendi’nin oğlu ve cennet mekân Sultan İkinci Abdülhamid Han Hazretlerinin 4. Kuşak torunudur. Kendisi 2 Ağustos 1979 İstanbul/Fatih doğumludur. 
Ayrıca, sürgünden sonra Türkiye’de doğan ilk Osmanlı Şehzadesidir. Şuan da ise evli, yaşları 4 ve 12 olamak üzere 2 çocuk babasıdır. Onun deyimiyle, bir fakir...

Şehzadenin, günlük yaşamıyla ilgili olarak benim gözüme çarpan en önemli detay; aile içerisinde birbirleriyle Arapça konuşmaları. Bu gerçekten benim ilgimi çekti. Henüz küçük yaşta olan çocuklarına; İslam’ı, Arapça’yı ve Osmanlı’yı daha iyi anlamak ve daha iyi anlatmak dolayısıyla vermiş olduğu eğitimler, gerçekten takdire şayan.Buradan bir kez daha kendilerini tebrik ediyorum.

Şimdi ise gelelim sohbetimize...

Şehzadeye TRT 1 ekranlarında yayımlanan “Payitaht Abdülhamid” dizisi ile alakalı bir soru soruldu...

Dizi, Gerçekleri Ne Kadar Doğru Yansıtıyor?...

Bu soruya, gayet net, kendinden emin bir şekilde cevap veren Şehzade Efendi şu sözler ile sorulan soruyu yanıtladı: “ Şahsen ben dizinin birinci bölümünü izlemekle yetindim. Dizide anlatılan olayların, %30’luk bir kısmı sadece gerçekleri yansıtmaktadır geri kalanı ise tamamı ile bir kurmacadan ibaret. Özellikle ve özellikle, harem içerisinde gösterilen sahneler, bayanların kılık ve kıyafetleri gerçeği yansıtmamaktadır. Fakat şimdiye kadar Osmanlı’yı anlatan film ve diziler içerisinde, diğerlerine nazaran gerçeklik payı en yüksek olan dizi Payitaht Abdülhamid’tir” dedi. Kendisine, diziye danışmanlık yapması için gelen teklifi reddettiğini, şuan da ise filmin danışmanlığını;  ağabeyi Mehmed Orhan Osmanoğlu Efendi’nin yaptığını dile getirdi. 

Bir vatandaşın: “Ayasofya’da ne zaman rahatça namaz kılacağız?” sorusuna ise, kısa ve öz bir  şekilde yanıt vermekle yetindi. Ecdadımızın, hiçbir şeyi zor kullanarak elde etmediğini hatırlatarak bizlere, “İnşaallah bir gün Allah nasip ederse Ayasofya’da namaz kılacağız. Şayet biz kılamazsak, bizim çocuklarımız, bizim çocuklarımız kılamazsa, onların çocukları... Velhasıl Allah’ın izniyle, birgün Ayasofya Camii tekrar ibadete açılacaktır.” dedi.
Sohbet, her ne kadar Osmanlı ile alakalı olsada, Şehzade birkaç kişinin siyasi sorularına da cevap vermek durumunda kaldı.
Siyaset olmadan işlerin yürümeyeceğini, tekrardan Osmanlı ruhunu kazandırmak amacı ile siyaset yapmak gerektiğini ve bu yüzden siyaset arenasına adım attığını söyledi. Hakikaten, şu devirde siyasetin yoksa, bir fikrin, bir gücün yoksa sende yok sayılmaktasın. Bu yüzden olsa gerek, Şehzademiz siyaset yoluna baş vurdu.

Sohbetin dikkat çeken bir diğer bölümünüde, hemen sizlere aktarayım. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’nin, geçtiğimiz ekim ayında Kızılcahamam’da yapılan, Parti’nin kamp programının açılış konuşmasında yapmış olduğu gafla ilgili olaraksa Şehzademiz, Kızılcahamam kampından birkaç gün önce Amerika’da Cumhurbaşkanımızla bir araya geldiğini ve Reis-i Cumhur’un burada, Şehzademizi yeni parti oluşumlarından dolayı tebrik etmesi üzere aklında Refah isminin tesir ettiğini ve yapılan kamp konuşmasında da, bir gaf gerçekleştirmesine neden olduğunu düşündüğünü söyledi ve vardır herşeyde bir hayır, diye ekledi.

Evet, Şehzademizle geçen sohbetimiz bu şekilde idi. Yukarıda da belirttiğim gibi kendisi gerçekten çok sempatik, çok mütevazi bir kişiliğe sahip. Rabbim; yolunu, bahtını açık eylesin...

Yazarın Diğer Yazıları