Yasir Keskin

Boynu Bükükler

Yasir Keskin

“Boynu bükükler” tabiri, sanırım biz Malatyaspor taraftarlarını artık en iyi anlatan iki kelime. Yıllardan beri SüperLig’de alınan başarısız sonuçlar ve her yıl verilen kümeye düşmeme mücadelesi, artık kolumuzu kanadımızı kırmış bulunmakta. Gelen ve giden sayısızca hocanın bir türlü çözüm bulamadığı amansız çöküşümüz, biz taraftarları artık isyan ettiren bir duruma getirdi. Artık sorun hocada mı, yönetimde mi yoksa oyuncularda mı anlayamaz olduk. Burada artık bir eleştiri yazısı yazmak istemiyorum. Bu yazı tamamıyla bir haykırış, bir isyan… 

Maç hakkında söylenecek pek bir şey bulamıyorum açıkçası. Mağlubiyeti yaşanan sakatlıklara da yorumlamak istemiyorum. Hadi bu hafta maça çok fazla sakat oyuncuyla çıktık. Peki ya diğer haftalar? 
Tam kadro çıktığımız ve oynamış olduğumuz rakipleri, karşımızda herhangi bir üstünlük gösteremediği ve buna rağmen bu maçlarda alınan mağlubiyetlere ne demeli? Teknik heyetin mi iş bilmezliği? Futbolcuların mı beceriksizliği? Yoksa tamamıyla yönetimsel bir kriz mi? İnanın bu soruların aklımı aylardır kemirip duruyor. Acaba sorun nerede diye…

Kimi taraftarlar, sorun düpedüz yönetimde diyor ve yönetimin artık değişmesi gerektiğini söylüyor. Kimileri ise sorun hocada ya da sorun futbolcularda diyerek farklı yorumlarda bulunuyor. Bana sorarsanız ise genel manada bir sorun olduğunu söylemek isterim. Benim nazarımda hem yönetim hem hoca hem de futbolcular bu genel sorunun bir parçası. Sezon başında yapmış olduğu transferlerle adeta bir çöküşün temellerini atan Malatyaspor yönetimi, İrfan Buz’un gönderilmesinin ardından göreve gelen Sumudica’nın da İrfan Buz’u aratmaması ve maç seçerek oynayan Malatyaspor’un birbirinden değerli (!) futbolcuları, bu çöküşün başrolleri. 

Özellikle Sumudica’nın beni hayal kırıklığına uğrattığını söyleyebilirim. Bunu bu hafta çok daha bariz bir şekilde görmüş olduk. Sumudica bu hafta, sakatlıklardan ötürü mevcut kadro yapısının pek de derin olmamasından kaynaklı olarak değişiklik yapmayı uygun görmemiş olabilir. Fakat yedek kulübesinde görev bekleyen ve oyuna alındıkları takdirde katkı sağlayabileceklerini düşündüğüm iki oyuncu, maalesef ki yedek kulübesinde kaldı. Bu iki ismin başında, oynadığı her maçta beni mest eden Haqi Osman geliyor. Gerçekten büyük bir yetenek olduğunu düşündüğüm genç Osman, sahada adının olmasıyla bile bizi heyecanlandırmaya yetiyor. Tabi ki daha çok toy ve deneyimsiz olduğunun farkındayım. Lakin hocanın onun üzerinde gerekirse bireysel olarak yaptıracağı çalışmalar neticesinde bu sorun halledilebilir ve Yeni Malatyaspor genç bir yeteneği daha futbola kazandırarak bundan fayda sağlayabilir. Bunu bir kenara bırakalım. Giresunspor karşılaşmasında, kenardan Mert Miraç gireceğine Osman’ın girmesi bizim için daha hayırlı olur. Hızı ve pozisyon yaratabilme özelliğiyle, 70. dakikadan sonra yorgun düşen Giresunspor ekibini bir hayli yıpratabilirdi. Belki de oyuna erken girmesi halinde, puan veya puanlar almamıza imkân sağlayabilirdi. Ama görüyorum ki Sumudica’da İrfan Buz’un yolundan gitmeye kararlı. Aynı sistem, aynı oyuncular ve aynı hatalar… 

Haqi Osman’dan sonra ise oyuna alınması gereken bir diğer isim Jospin Nshimirimana olmalıydı diye düşünüyorum. Geride göstermiş olduğu mücadeleci performansının yanı sıra, ilk haftalardan da hatırlayacağınız üzere ofansif anlamda da etkili bir isim olduğunu kanıtlayan Jospin’de, bu maçın kaderini değiştirebilecek bir oyuncuydu. Tabi her ikisi birlikte oynadıkları takdirde. Yine belki Haqi’den verim alınabilir. Fakat Jospin’in tek başına oyuna girmesi pek bir şey ifade etmezdi, önde olmadığımız sürece.

Yazarın Diğer Yazıları