Mesut Parlak

Herkes haddini bilecek!

Mesut Parlak

Değerli Kayısı Haber Okuyucuları; Ülkenin Mart ayından beri Corona ile boğuştuğu gerçeği tüm açıklığı ile ortadadır. Kentimiz Malatya’da da bu hastalık uzun bir süredir devam etmekte olup, daha ne kadar devam edeceği de belli değil. Tıp Fakültesinin değerli akademisyenleri büyük bir uğraş vererek tedavide büyük başarılar sağladılar. Dünya genelinde yapılan araştırma sonuçlarından da anlaşılıyor ki, Türk hekimleri çok başarılılar. Bu pandemi sürecinde çok sayıda Akademisyen, hekim, hemşire ve sağlıkçıyı da pandemi nedeniyle kaybettik. Gelecekte de birçok meslektaşımız inşallah buna yakalanmaz.

Değerli Hemşerilerim; Geçenlerde yeni Malatya gazetesi ve malatyahaber.com’da Malatya’nın değerli gazetecilerinden Güler Hazar’ın bir haberi çok ilgimi çekti. Bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum;

“İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Gökhan Tuncel, koronavirüs sürecinde, Sağlık Bakanı’nın şahsında, sağlıkçıların yükselen bir değer haline geldiğini belirterek, böyle bir değer yükselmesinin potansiyel bir tehdit olduğunu ifade etti. İİBF Dekan Yardımcısı Gökhan Tuncel’in o konuşması şöyle:

‘Sağlık Bakanı’nın şahsında aslında sağlıkçıların yükselen bir değer haline gelmesi söz konusu. Bu, iyi bir şey mi kötü bir şey mi? Valla, değer çok fazla artarsa kötü bir şey. Ama ona değer yüklenmesi, yaptığı çabadan dolayı, emekten dolayı ona değer verilmesi ayrı bir şey. Ama bu değeri, bir iktidar alanı haline getirip kullanmaya çalışması kötü bir şey. Geçmişte böyle miydi? Geçmişte böyleydi. Yani Türkiye’de bazı meslek mensupları yaptıkları işten dolayı, kazandıkları paradan dolayı, toplumun kendilerine atfettiği değerden dolayı, onu bir iktidar alanı haline getirip bir egemenlik ilişkisi kurabiliyordu toplumla. Böyle bir şey olmaz diye düşünüyorum ama böyle bir değer yükselmesinin potansiyel bir tehdit olduğunu da bilmemiz lazım. Yani kendi uzmanlık alanları dışına çıkıp siyasal alana dair birçok konuda kendilerini otorite kabul ettirme gibi bir yola girebilirler. Bu da bir risk’
       

Değerli Okurlar; Bir Akademisyenin, hekimler için kullandığı bu ifadelerden dolayı doğrusu çok üzüldüm ve irkildim. Haddini çok aşan bir ifade! Bir akademisyenin, Corona ile boğuştuğu şu dönemde ülkenin yüz akları HEKİM’lere karşı kullandığı bu ifadeler asla kabul edilemez. Kullandığı “potansiyel tehdit” in ne olduğuna da mutlak açıklık getirip, bu arada tüm hekimlerden özür dilemelidir. Bu yakışıksız ifadelere Malatya tabip odası bu kişi için gereğini yapmalı, kesinlikle sessiz kalmamalıdır. Eğer yapmazsa, bu konu burada kalmayacak !. TTB ne ve Sağlık Bakanına hatta ulusal medyaya da taşıyacağım. 
         

-Biz Hekimler, sadece işimizi yaparız.
       

-Bir hekimin nereden başlayarak hekim oluncaya kadar ki eğitimin ne denli zor ve uzun olduğu!
       

-Hekim olduktan sonra uzmanlıktaki yoğun uğraşı yanında ayın yarısına yakın sabahlara kadar nöbet tutup, sabah yine mesai ye devam ettiği!
       

-Tıp eğitimi için gençliğinden vazgeçip tüm ömür çalıştığı!
         

-Üniversite giriş sınavında en yüksek puanla bu fakülteler kazanıldığı!
       

-Türkiye Üniversitelerinin yurt içi ve yurt dışı en çok bilimsel yayınları hekimlerce yapıldığı!
         

-Yurt dışı yapılan yayınların çoğu güvenilir endekslerde yer aldığı!
         

-Yurt dışı yapılan bu yayınlardan çok sayıda atıflar yapıldığı!
 

-Hekim insan sevgisi ile dolu olduğu!
 

-Hekimin toplum içinde de saygın kişi olduğu!.

-Hekimin toplumdaki sosyal olaylara da ilgisiz olmadığı! 

-Çok iyi bilinmelidir.
                  
Özetlersek; yazdıklarım hekimlerin özelliklerinin sadece küçük bir bölümüdür.
              
Tarihi bir anekdotu da paylaşmadan geçemeyeceğim. Yıl 1921 Çanakkale de Anzaklara karşı savaşırken 2 tümen tıbbiyeli şehit olmuş ve o yıl Tıp Fakültesi mezun verememiştir. 

Gerektiğinde her Hekim, her Türk yurttaşı gibi ülkesi için canını da verir.  

Bir Dekan yardımcısı bu yorumu yaparken İnönü Üniversite Rektörü nün de hekim olduğunun mutlaka farkındadır.

Doğrusu merakım, bu haberi sayın Rektör mutlak okumuştur!!!!!! Okudu ve ne yapıldı, halen göreve devam edip etmediği konusunda da kamuoyu mutlak bilgilendirmelidir.

Hayırlara vesile olsun diyemiyorum!

Yazarın Diğer Yazıları