Mahir Temur

Spor İl Müdürü rehberlik öğretmeniymiş!

Mahir Temur

Bu milenyum çağda her dakika o kadar ilginç olaylar olmasına rağmen halen şaşırıyor olmamız bana çok garip geliyor.

Malatya’da bu aralar okuduğum haberler karşısında çok şaşırıyorum.

Belki çok haber okuyorum, diye kendimi avutuyorum ama aslında avutamıyorum kendimi!

Çok şaşırıyorum!

Her geçen gün çok şaşırıyorum!

Baktım olmuyor, gülmeye başlıyorum!

Mesela Malatya’da Kredi Yurtlar Kurumu’nun (KYK) başındaki bürokratı Malatya İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün başına atıyorlar.

Enteresan değil mi?

Sadece ben şaşırmıyorum galiba!

Kişilerden bahsetmiyorum, bahsettiğim sistemin yanlış oluşu!

Etrafa soruyorum, yeni atanan müdürün mesleği spor ile ilgili mi, diye?

Yok diyorlar, rehberlik öğretmeniymiş…

Yine şaşırıyorum!

Bizim spor medyasına bakıyorum…

Birileri “Yeni Malatyaspor eleştirilemez” derken diğerleri de “eleştirilebilir” diyor.

Şaşırmama neden olan bir köşe bulamıyorum.

Milenyum çağda da olsak, her saniye yeni gelişmeler de yaşansa ve uzun zamandır sürekli şaşırıyor olsak da halen şaşırmaya devam edeceğiz gailiba!

Hayırlı şaşırmalar!

25 KURUŞ

Bazen çok düşünürüm, saatlerce belli bir konu hakkında kırk farklı fikir sporu yaparım.

Ekmeğin gramajı düşüp üstüne zamlı satılır, kimse oralı olmaz!

Faturalarımız ne hikmetse muntazam bir şekilde zamlanır ve her sene geçmiş seneyi ararız ama kimse kafaya takmaz!
İçtiğimiz çay, yediğimiz yemek zamlanır, kafaya takmayız!

Belediyeler ne yaparsa yapsın sormayız, kafaya takmayız!

Aldığımız helvadan, peçeteye, sıvı yağa varıncaya kadar zamlı alırız ama yine kafaya takmayız!

Bankaların kurnazlıklarına ses çıkartmayız, kafa takmayız!

Kullandığımız telefon hattındaki tutarsız faturalara kafayı takmayız, merak dahi etmeyiz üç-beş lirayı!

Özel hastanelerdeki şişirilen faturalara bırakın kafayı takmayı aklımızdan geçmez!

Her an her saniye dolandırılabiliriz sahtekârlar tarafından, kafaya takmayız bu tür şeyleri!

Ama ne hikmetse “kafaya takmama üzerine programlı” insanımız naylon poşete 25 kuruş verecek diye ayağa kalktı.

Eşşekle markete girenden tutun da el arabasıyla market alış verişi yapmak isteyen yurdum insanına varıncaya kadar tepkiler gördük.

Amaç doğada neredeyse bin yıl yok olmayan naylon poşet alışkanlığını azaltmak olan bir kanunu beğenmedik!

Yıllar önce bir esnafla bir yerel gazetenin fiyatı ile ilgili tartışmaya girmiştik.

Bir yerel gazetenin fiyatının 40 kuruş olmasını fazla buluyordu esnafımız!

Dilenci dahi artık bir liranın altında verilen sadakaya dua ile karşılık vermiyorken 40 kuruşluk gazetenin kaç kişi tarafından emek harcanarak çıktığını anlatmıştım on dakika…

On dakika…

Yok dedi, Malatya şartlarında bu yüksektir, dedi!

Çıktım arkama bakmadan…

Bilmiyorum ama çok mu farklı düşünüyorum yoksa ben deli miyim arkadaş?

Yazarın Diğer Yazıları