Mahir Temur

Remzi Hayta konuşacak son kişidir!

Mahir Temur

Bayramlarda yazı yazmayı sevmiyorum çünkü genelde vakit bulamıyorum.

Eş-dost, akraba ziyaretleri ve misafir ağırlama gibi yoğun bir tempoda bayramı geçiriyorum.

Fakat arife günü patlayan gündem ve sonrasında gelişen olaylar bir yazı hak ediyor şimdilik.

Malatya basınında işini layıkıyla yapan çok insan var.

Kimisi aldığı asgari ücretle ekmeğini kazanmaya çalışır.

Kimisi olayların farkındadır hatta bazı durumları yazmak ister ama patron veya basın mecrasının çizgisinden bi şey yazamaz.

Bu tür gazeteciler dahi namuslu insanlardır, yaptığı işi layıkıyla yapmaya çalışırlar. En azından yapılan ot-böcek haberi de olsa kendi imzaları vardır. Kendi tarzlarını bilirsin. Hatta o kadar bilirsin ki haberi yapan muhabir veya köşe yazarının ismine bakmadan o haberin kimin yazdığını bilirsin.

Fakat bazı insanlar vardır şu anda bahsedeceğim Remzi Hayta gibi kendini “duayen” zanneden “gazeteciler” vardır bazı konularda söz söyleme hakları yoktur.

Bazı konularda “markalaşmış” insanların markalaştığı konularda söz söylemesi abesle iştigal olur.

Tekrar ediyorum hem Ahmet Çakır’ı hem de Selahattin Gürkan’ı eleştirmiş biri olarak söylüyorum ki, bizim Kayısı Haber’de haber diliyle söyleyeyim, haber atlatıp “akraba kayırma” haberlerini eleştirecek son insan Remzi Hayta’dır.

“Nasırlarına Basmaya gör” başlıklı bir köşe yazmış Remzi Hayta.

Kullanılan dil, cümle yapısı, kelimelerin damakta bıraktığı tada kadar daha önce Remzi Hayta’dan görmediğimiz bir yazı stili ile yazılmış.

Bunu muhtemelen kimsenin fark edemeyeceğini düşünmüştür çünkü kendisi de ayıkmamıştır!

Neyse…

Yazısından anladığımız kadarıyla Selahattin Gürkan’ı savunuyor ve savunmakla da kalmıyor. Selahattin Gürkan’ı eleştirenleri de eleştiriyor!

Selahattin Gürkan’ın akrabasını Esenlik’e aldırttı haberimize takla atıp, o Esenlik’e alınan arkadaşı öve öve bitiremeyip bu haberi kasıtlı yaptığımızı ima etmiş.

Ve aynen şunları yazmış “gaSteci” Remzi Hayta:

“Şimdi soruyorum size, Ne oldu da bir anda bu adam gözünüze geldi.
Acaba bir yerler mi kaşındı! Çarkınızın bozulmasından mı korktunuz!”
*

 

Ben güldüm siz de gülün diye açıklayayım.

Yaklaşık 10 ay önce yine haber atlatıp Öznur Çalık’ın yeğeninin Turgut Özal Üniversitesi’ne daire başkanı olarak atandığını haberleştirmiştik Kayısı Haber’de.

Remzi Hayta gibi bizim için kişiler değil olaylar önemlidir.

Bu haberimizden sonra “gaSteci” Remzi Hayta o Çalık’ın yeğenini öve öve bitirememişti.

İki sayfa “yeğeni” övmüştü.

Sonra öğrendik ki “gaSteci” Remzi Hayta’nın oğlu Turgut Özal Üniversitesi’nde işe başlamıştı.

Gülüp geçmiştik çünkü bizim için şaşırılacak bir durum değildi!

Şimdi de Gürkan’ın yeğenini övmeye başlamış, yine gülüp geçiyoruz.

Ama bu “gaSteci” abimize biri “Abi bari sen yazma bu konuları” diye uyarsın.

Galiba hiç dostu yok!

 

ESENLİK’İ KİM YAZDI!
Remzi Hayta aynı yazısında Esenlik ile ilgili aynen şunları yazmış:

“Esenlik’e geçmiş dönemde mal veren, verdiği mal ile bir anda zengin olan, Bir Marketin Mal sayımcılığından, sektörün patronu haline gelip buradan edindiği varlıkla kendine önce şahsi itibar sonra siyasi itibar kazandıran tüm tedarikçilerin tüm evrakları didik didik edilmelidir. Esenlik boşuna batmadı. Birileri yedi de battı.”
 

*

İş işten geçtikten sonra güç sahipleri el değiştirdikten sonra bu cümleleri babam da kurar!

Bu memlekette Esenlik ile ilgili 2013’ten beri sayısız yazı yazdım, kaç tane yazın var Hayta.

Siz reklamlanırken biz gördüğümüzü yazıyorduk.

Bunu yazarken de menfaatlenmek için yazmıyorduk.

Gördüğümüz için bi şeyler karalıyorduk. Hatamız olsa dahi gördüğümüzü yazıyorduk.

Şu anda Ahmet Çakır’a “sallayıp” Gürkan’ı övüyorsun.

Daha düne kadar “Ahmet Çakır seni çok seviyoruz” yazıları kim yazıyordu?

Dün niçin Ahmet Çakır’ı çok sevip bugün hunharca eleştiriyorsun?

Kalem oynatmak bu kadar basit mi?

Davetlerde yediğin yemekler boğazında kalır inşallah, diyeceğim ama demiyorum çünkü dün Ahmet Çakır da sizi seviyordu! Yıldönümlerinize katılıyordu, boy boy fotoğraflarınızı paylaşıyordunuz!

Sen her dönem “yeğenleri” övmeye dur biz sadece bir soru soralım:

Sayın Hayta, oğlunuz hangi beceriden dolayı Turgut Özal Üniversitesi’ne alındı?

İslam âleminin, Türkiye’nin, Malatya’nın ve Remzi Hayta’nın Kurban Bayramını kutluyorum. 

Nice bayramlara…
 

Yorumlar 9
Ali 15 Ağustos 2019 12:27

İslam âleminin, Türkiye’nin, Malatya’nın ve Remzi Hayta’nın Kurban Bayramını kutluyorum....Muhteşem ya. Çok güldüm.valla. Allah da sizi güldürsun

engin 14 Ağustos 2019 01:26

yazılarınızı devamlı takip ediyorum tebrik ediyorum sizi

Acizsin remzi 14 Ağustos 2019 00:19

Remzi haytanin oğlunu ben bakkala sakız almaya göndermem göndersem geri gelemez bir porsiyon yemeğe haber yapar remzi kişiliğini herkes biliyor

Aydın 13 Ağustos 2019 21:16

Malatya’da güzel şeylerde oluyor. Mesela Mahir Temur’un yazısı. Güzellikler artarsa güzel bir şehir olacağız. Remzi Hayta zaten Selahattin beye ve Aysun Hanıma yakışır. Turgut Özal Üniversitesinde ve Büyükşehirde güneş batıyor. Küçük adamların gölgesi uzun çıkıyor

Aliseydi 13 Ağustos 2019 21:11

Helâl olsun sana. İnşallah bu çizgide devam edersin. Eğer gazetecilik yapmaya devam edersen hem malatya kazanır hem de sen kazanırsın. Gördüğünü yazmaya devam et.

:) 13 Ağustos 2019 19:46

Sen bizi güldürdün Allah da seni güldürsün Mahir Temur kardeşim

Tarık 13 Ağustos 2019 18:46

Tebrik ederim Malatya’da azda olsa gazeteci varmış. Umut oldunuz . Kaleminize yüreğinize sağlık. Birilerinin maskeleri düşürüp adamlığı ortaya koyması Umut adına çok güzel.

yeşilyurtlu 13 Ağustos 2019 17:50

Hadi Hayta görelim cevabını. karşılığını almışsın besbelli ama yaşının adamı ol bu kadar da ya-la-ma.

Gazeteci 13 Ağustos 2019 17:18

Eline yüreğine sağlık. Cesaretle yalpa yapmadan isim vererek yazıların sayesinde millet bilgileniyor. Teşekkür ederim.

Yazarın Diğer Yazıları