Malatya’da uzun zamandır çoğu konuda raydan çıkmışız ama bu Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) ile ilgili konularda entübe olmuşuz gibi hissediyorum.
Doğru düzgün nefes dahi alamıyorum MTÜ ile ilgili durumlar karşısında!
Remzi Hayta’nın internet sitesinde “Rektör Karabulut’a İtibar Suikastı Yapılıyor” başlıklı haberi görünce yine Hayta yazmıştır bi şeyler diye düşündüm.
Kaç gün önce de “Rektör Karabulut’a ‘MOBBİNG’ Uygulanıyor” diye yazmıştı.
Remzi Bey’e göre Malatya basını Rektör Karabulut’a mobbing uyguluyormuş!
Bu “mobbing” ile ilgili biraz komik bir yazı yazabilirim ama bugünkü konumuz Rektör Karabulut’un Avukatı Devrim Nur Kayabalı’nın açıklamaları…
Kayabalı, “… bazı basın yayın kuruluşlarınca yakışıksız ve gerçek dışı ithamlar ile özel verileri kamuoyuna sızdırılarak, itibar suikastında bulunulmuştur” tarzında bir girizgâh yapmış.
Tüm metni okuduğum zaman malatyahaber.com sitesinde çıkan haberi kast ettiğini anlıyoruz.
Çünkü aynı habere erişim engeli getirildiğini Malatya Haber’den okumuştuk.
Ben o haberde bir “itibar suikastı” görmedim ama konumuz da bu değil zaten.
Konumuz Aysun Bay Karabulut’a “itibar suikastı” yapıldığına inanan Avukat hanımefendiye birkaç öneride bulunmak.
Eğer gerçekten Rektör Aysun Bay Karabulut’a haksızlık yapıldığı ve “itibar suikastına” maruz kaldığını düşünüyorsanız bu şekilde bir açıklama yapmazdınız!
Öncelikle Aysun Hoca bir kamu üniversitesinin rektörüdür.
Topluma mal olmuş ve vergilerimizle ayakta duran bir kurumun başı çok ciddi iddialar ve belgeler havada uçuşurken avukat kanalıyla Malatya basını ile irtibata geçmesi ne kadar doğru?
Eğer gerçekten Aysun Hoca’nın itibarını yerle bir etmek isteyen bir cenah varsa basına ders niteliğinde sınırlarını hatırlatacağınıza Müvekkiliniz Aysun Bay Karabulut’u tüm basının karşısına çıkarıp ortaya saçılan iddiaların asılsız olduğunu açıklardınız.
Geçen hafta yazdım mesela…
Aysun Hoca’ya itibar suikastı yapıldığını düşünen bir hukuk bürosu öncelikle ulusal ve yerel basında yer alan iddialar ile ilgili bu toplumu ikna edici açıklamalar yapar.
Ben buradan Avukat Devrim Nur Hanım’a birkaç soru sormak istiyorum.
BİR: Aysun Bay Karabulut’un rektör olduktan sonra çok hızlı zenginleştiği iddia ediliyor.
Yarım milyon civarında borcu varken nasıl oluyor da 20 milyon değerinde iki mülk satın alabiliyor sorusunu sormak istiyorum.
Eğer gerçekten ortada büyük bir haksızlık varsa bu iddialar havada uçuşurken ve tapu belgeleri paylaşılırken ne yapılır Sayın Avukat?
Bu iddialar ile ilgili bir açıklama yapılmaz mı?
Soruyorum size…
Bu “hızlı zenginleşme” iddiaları doğru mu?
İKİ: MTÜ’nün araç kiraladığı ve bu aracı Ankara’daki bir özel okulda okuduğu çocuğuna tahsis ettiği ve bu kiralık aracın dahi yakıt masraflarının yine üniversite tarafından karşılandığı iddia ediliyor.
Bu iddialar ile birlikte paylaşılan görseller ve Ankara’da o kiralık araca alınan yakıt fişleri var.
Ortada çok açık bir şekilde en hafif tabirle kamu malını kötüye kullanma iddiası varken Müvekkiliniz açıklama yapmadı.
Soruyorum size…
Çocuğuna bir kamu aracını tahsis etme iddiası doğru mu Avukat Hanım?
ÜÇ: Malatya Turgut Özal Üniversitesi ile ilgili sürekli pazarlık usulü ile ihaleye çıkıldığı ve sürekli aynı firmalara iş verildiği ile ilgili yine çok ciddi iddialar var.
Burada da bir kamu zararı iddiaları var.
Soruyorum size…
MTÜ’de ihaleler nasıl yapılıyor Sayın Kayabalı?
DÖRT: MTÜ’de atamaların sorunlu olduğu konusu da önemli değil mi Devrim Hanım?
Kademe cezası alan bir insanın nasıl oluyor da genel sekreter yapılıyor sorusu cevaplanmaz mı?
Bu sizce suç değil midir?
Temizlik görevlisinden öğretim görevliliğine uzanan “kişiye özel” yükselme hikâyesi gerçek değil mi?
Müvekkiline itibar suikastı yapıldığına inanan bir hukuk insanı önce bu iddiaları cevaplamalıdır.
Kamu kurumlarında yöneticilerin “avukat” aracılığıyla toplumu bilgilendirme kısmı dahi aslında bana göre sıkıntılıyken bu kadar ciddi ve belgeli iddiaların havada uçuştuğu bir ortamda basına aba altından sopa göstermek ne kadar doğru?
İtibar suikastının önlemenin en basit yolu iddiaları yalanlamaktır!
Ortada bi sürü ciddi iddia var.
Ulusal ve yerel basında bu iddialar belgeleriyle yayınlanmış.
İddiaların muhatabı hiçbir açıklama yapmadan avukat aracılığıyla “itibar suikastına” uğradığını söylemesi bizim için bir anlam ifade etmiyor!
Bu iddialar doğruysa Aysun Bay Karabulut hemen istifa etmelidir!
Bu iddialar yanlışsa belgeleriyle Malatya kamuoyuna bir açıklama yapılması lazım.
Üçüncü bir seçenek aklımızla dalga geçmektir!
