Dün akşam Vuslat TV’de Bülent Yalvaç ve Rıfat Gökçe’yi görünce yeni başladıkları programlarını izlemeye başladım.
Selahattin Bayrak’ın aldığı Vuslat TV’nin çok sesli olması Malatya’ya faydası olacağını düşünüyorum.
Öncelikle bi hayırlı olsun diyelim.
Dün akşam programda konu rekolteye gelince Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan’ın yine Vuslat TV’de söylediği “30 yıldır tahmini rekolte tespiti yapılıyor. Bu yıl rekolte tartışması üzerinden bir lobi oluşturuluyor, başka bir şey hedefleniyor” sözüne atıfta bulundular.
Baştan söyleyeyim hem Bülent Yalvaç’a hem de Rıfat Gökçe’ye katılmıyorum.
Ayrıca ben de Rıfat Gökçe ve Bülent Yalvaç gibi kayısı konusunda Ramazan Özcan’ın donanımlı olduğunu düşünüyorum.
Fakat kaçırdığımız bir konu var.
30 yıldır kayısının sorunları konuşulur ama çay ocaklarında konuşulur.
Koridorlarda konuşulur.
30 yıldır Malatya Tarım ve Orman Müdürlüğü rekolteyi belirler ama ilk defa bir farkındalık oluştu.
İlk defa konuşması gerekenler konuştu!
Konuşmanın kayısıya bir zararı yok!
Kayısıya zararı “ben yaptım oldu” mantığıdır.
5 günde 8 milyon ağacın olduğu bir şehirde toplam tahmini verimi hesaplamanın sistematiği yanlış olabilir, düşüncesi oluştu.
Zaten her yıl Ramazan Özcan gibi düşünceye sahiptik!
Açıklanırdı ve kimse sorgulamazdı!
Kusura bakmayın ama Tarım İl Müdürlüğü’nün açıkladığı rakamlar sorgulanamaz diye bir kanun varsa Ramazan Özcan söylesin de bilelim.
Güzel işler yaptığını düşündüğüm Ramazan Özcan “lobi” demiş mesela…
Eğer çiftçinin lehine bir lobi oluşturulmak isteniyorsa ben de o lobinin içerisindeyim.
Malatya’nın rekolte ile ilgili konuşmasının zararı yoktur.
Bu konuşmalar ilgilileri diri tutacaktır.
Canlı tutmak zorunda hissettirecektir kurumlarımızı.
Bu farkındalık oluşmuş iken “başka şeyler hedefleniyor” sözü kimse kusura bakmasın ama skandaldır!
8 milyon ağacı yetiştiren 50 bin çiftçiye ihanettir!
Bu konuşma Ordu’da yapılsaydı, Ordu Ticaret Borsası’nın önüne siyah çelenkler bırakılırdı.
Üretici dernekleri ayağa kalkardı!
Geçen yılı hatırlayın.
Borsa fındıkta üç kuruş indirdi diye neler yaşanmıştı.
MHP milletvekili dahi Borsa’nın önünde eylem yapmıştı.
30 yıldır kayısıyı halledemeyenler şimdi de üreticileri farklı bir refleksle korkutmaya çalışıyor.
Bu yeni oluşan reflekse maalesef siyasilerimiz de kanıyor!
Neymiş efendim kayısıya yok dersek pazarı başka ülkeler kaparmış!
Dünya Malatya kayısını inanın Ticaret Borsası’ndan da, vekillerden de iyi biliyor!
Sanki Malatya pamuk şekeri üretiyor!
Bu işin toprağı var, havası var, iklimi var!
Bu mantıkla dünya pazarını kaybedeceksek de kaybedelim!
Eğer bu memlekette bir lobi oluşmuş ise bunun içinde çiftçi yoktur!
Çiftçi bu sene borca aldığı ilaç parasını, TARSİM’e vereceği pirimi düşünmekten kafasını kaldırabiliyor mu?
Koronavirüsten dolayı mevsimlik işçilerin yevmiyesi 100 liraya dayanmış!
Ona rağmen işçi bulamıyor!
Malatya’da kaç kişi biliyor bu detayı!
Hadi gelin biriniz çıksın desin ki İŞKUR ile bağlantılı mevsimlik işçi imkânı sağlayacağız!
İŞKUR iki çalışanlı iş yerlerine dahi şu anda 3 ay destekli bir program yapıyor ama üreticilere niye bir çalışma yapmıyor, diyen bir üretici örgütü var mı?
Bu koronavirüs sadece esnafı vurmadı değil mi?
Siz hediyelik kayısı göndermeye devam edin!
O sektörde sıkıntı yok!
Ama konuşan insanlara karışmayın!
30 yıldır ilk defa birileri konuşuyor.
Bırakınız konuşsunlar!
Bu arada rekolte konusunda ilk defa bu sene yazmıyorum. Ben her yıl rekolte dönemlerinde yazarım. Yazmaya da devam edeceğim!