Millet olarak aslında çok farklı huylarımız var.
Hepimizi bir Dünya vatandaşı olarak görürsek Anadolu’nun diğer tüm yerlerden farklı özellikleri vardır.
Mesela deprem anında asansöre binmeye çalışırız.
Dışarda bir silah sesi geldiği zaman sese doğru koşarız.
Yolda radarın olduğunu selektörle diğer araçlara haber veririz mesela…
Bunun gibi onlarca örnek verebilirim ama Osman Güder’in şu fotoğrafını görünce gülümsedim.
Millet olarak iş makinesini de seyretmeyi seviyoruz.
Google’a “Kepçe izleyen dayılar” diye yazdığınız zaman on binlerce sonuç çıkıyor.
Bununla ilgili Youtube’da yüzlerce video var.
Ekşi Sözlük, İnci Sözlük ve Zaytung gibi mecralarda onlarca post var.
“Milli Sporumuz” diyen de var “Ata sporumuz” diyen de…
Bizi biz yapan değerlerimizin en başında yer alıyor sanıyorsun bu paylaşımları görünce.
Büyüklerine saygılı ol, yalan söyleme ve kepçe çalışırken mutlaka izle…
İşte Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder’in yukarıda paylaştığım fotoğrafını görünce Zaytungvari bir paylaşım zannettim.
Önce güldüm sonra daha detaylı bakmaya çalıştım.
Aslında biliyorsunuz, Battalgazi Belediyesi’nin çalışmadığını…
300 bin nüfuslu bir ilçenin belediyesi gibi değil de Hanımınçiftliği Belediyesi gibi olduğunu hepiniz biliyorsunuzdur.
İşte Battalgazi Belediyesi ekibi de bu gerçeği bildiği için fotoğrafları ona göre çekiyor her seferinde.
Her seferinde “aptala anlatır” gibi fotoğraf paylaşıyorlar.
Bakın bu bir kepçedir.
Kepçenin yanında dizilmiş insanlar Belediye işçileridir.
Bu iki görseli Başkan Güder’in baktığı bir enstantaneye sıkıştırdın mı, olay tamamdır.
Al sana Battalgazi Belediyesi çalışıyor algısı…
Koskoca kepçe var, çalışan işçiler var ve üstüne koskoca Başkan tepeden bunlara bakıyor.
Başkan aynı yerde bağdaş kurup sigarasını tüttürdüğü sırada bir fotoğraf verseydi vallahi de daha doğal olurdu!
En azından “kepçe izleyen dayılar” kategorisine girerdi!
Ha bu arada fotoğraftaki görülen inşaata iyi bakın lütfen.
Biraz sola çekmiş gibi…
Yetkililer bence araştırsın :)
BUTON SAVAŞLARI
Fotoğraf analizinden gitmişken şu fotoğrafı da es geçmemem lazım.
Geçen hafta Bilkent Üniversitesi, Büyükşehir Belediyesi’nin övüne övüne bitiremediği bir PR ile temel atma töreni gerçekleştirdi.
Üniversite dediğime bakmayın, okul öncesi, ilkokul ve lise yapılıyor.
375 dönümlük hazine arazisine anaokulu, ortaokul ve lise yapılacakmış.
Kararın Ankara’dan geldiği belli olan bu hazine arazisi üzerine üniversite yerine ilk ve orta öğrenim için okul yapılmasını ayrı bir yazıda değerlendiririz.
Hatta BUSABAH gazetesinin manşetten attığı gibi “Büyükşehir bu işin neresinde? diye harbi bir soru sorup değerlendirme de yapabilirim.
Ama önce şu fotoğrafı değerlendirmem lazım.
Bilkent Üniversitesi’nin eğitim kampüsü açılışı da olsa burası Malatya…
Allah için şu fotoğrafa bir kez daha bakın.
En azından kafası gözüken 22 kişi var.
Bunların çoğu yetkili ve hiçbir aynı yöne bakmıyor.
Ön tarafta üzerinde 7 tane kırmızı buton olan Büyükşehir Belediyesi logolu bir masa var.
Herkes o butona basmak için mücadele verirken Bülent Tüfenkci sakin bir ruh haliyle danışmanına poz veriyor.
İnönü Üniversitesi Rektörü Ahmet Kızılay butona uzanmak için kaleci uçuşu vaziyetine geçmiş gibi…
Başkan Gürkan’ın sağındaki kalın gözlüklü amca butonları gerçek zannediyor. Diğerlerine bakıp aynı anda basmak istiyor gibi.
Bülent Tüfenkci’nin solundaki amca ise “Bastım ama olmadı. Bu buton bozuk mu acaba” der gibi.
İl Milli Eğitim Müdürü ile AK Parti İl Başkanı İhsan Koca’nın butona basmak için verdikleri mücadeleyi Battal Kanbay’ı göndermek için dahi veremediler:)
Şaka bir yana ama bu nedir arkadaş!
Bilkent Barajı mı kuruluyor yoksa Bilkent Anaokulu mu?
Arkada İl Kültür ve Turizm Müdürü Çetin Şişman gibi olsanıza!
Koskoca “Eğitim Kampüsü” temel atma töreni gerçekleşirken ve “buton savaşları” yaşanırken adam telefonla uğraşıyor.
Ayrıca “buton basmak” diye bir kültür vardır.
Başkan Gürkan gibi 3 parmağını kullanıp o sırada iyi poz vermen gerekir.
Mimarisi bozulan Yeni Camii’nin önünde yağ kuyruğuna girmiş vatandaş halleri hiç yakışmadı büyüklerimize…
Şaka şaka…
Beklediğim görüntüydü!
