Malatya’da yıllardır çoğu kurumumuzun aslında görevini yapmadığını söyler dururum.
Size çok çarpıcı bir örnek vereyim de siz Malatya Tarım İl Müdürlüğü’nün görevini yapıp yapmadığına karar verin.
Dünya kayısı pazarının yüzde 80’inden fazlasına hükmeden bir şehrin Tarım İl Müdürlüğü bugün basına bir rapor paylaştı.
Bilindiği üzere yaklaşık bir aydır kayısıda monilya hastalığı çiftçilerimiz tarafından dillendiriliyor.
Hatta bazı üreticilerin zirai ilaç firmalarına dava açacağı hatta kullanılan çiçek ilaçlarının “sahte” olduğu dahi çoğu üreticimiz tarafından dillendirilmişti.
Ama bu yakınmalar sonuçtu…
Yani iş işten geçmişti bi kere.
İş işten geçtikten sonra Malatya İl Tarım Müdürlüğü lütfedip bir araştırma yapmış. Ve bir rapor hazırlamış.
Raporu niye hazırladıklarını şu şekilde açıklamışlar:
“Akçadağ, Yeşilyurt, Yazıhan, Battalgazi ve Kale ilçemiz kayısı üreticilerinden gelen yoğun şikayetler üzerine, Bitkisel Üretim ve Bitki sağlığı Şube Müdürlüğümüz teknik elemanlarının sahada gezilerek yapılan morfolojik incelemeleri sonucunda kayısıda Monilya hastalığı ile ilgili sonuç raporu hazırlandı” demişler.
Dikkat ediniz lütfen;
“Yoğun şikayet” gelmeseydi rapor dahi hazırlanmayabilirdi.
Peki hazırlanan raporda ne var?
Kara düzen hazırlanmış ve en önemlisi iş işten geçtikten sonra akla gelmiş ve işe yaramayacak bir ”yetersiz sonuç bildirgesi” olmuş!
Malatya Tarım İl Müdürlüğü’nün bu raporunun ne kadar yetersiz olduğunu anlamak için tek tek yazmak istiyorum.
Şöyle başlıyor:
“Söz konusu ilçelerimizde yapılan inceleme ve tespitlerde yer yer çiçek Monilyası hastalığına yakalanan bahçeler mevcuttur. Oran olarak yüzde 1-2 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Çiçek Monilyası hastalığına yakalanan bu bahçelerde kültürel önlemlerin (budama, bahçe temizliği ve yabancı otlar gibi) yeterince alınmadığı görülmüştür. Bu bahçelerde Monilya hastalığının yanı sıra başka hastalıkların mevcut olduğu ve beslenme ile ilgili eksikliklerin bulunduğu görülmüştür. Hastalık görülen bu bahçelerde sonbahar mevsiminde sulamaların aşırı derecede yapıldığı geç sezonda azotlu gübrelerin kullanıldığı; doğal olarak bitkide dayanıklılık ve hastalanma hassasiyetinin arttığı, görülmüştür.”
Bir resmi kurum sahada inceleme yaptıktan sonra “yüzde 1-2 civarında olduğu tahmin edilmektedir” diyebilir mi?
Malatya’da ortalama her yıl 400 bin ton yaş kayısı rekoltesi çıkar.
Yüzde iki monilya hastalığı yaşanmış ise dahi bu rakam 8 bin ton yaş kayısı kaybına denk geliyor.
Kaç bahçede tespit yaptınız?
Kaç ekip görev aldı?
Bu dört ilçede “genel” bir çıkarım ortaya çıkarmak için kaç ağaçtan örnekler alındı?
Bu soruların cevapları raporda yer almamış!
Üstüne üstlük üreticiyi suçlayan bir tavır ile rapor hazırlanmış!
Sulama aşırı derecede yapılmış ise ve geç sezonda azotlu gübre kullanılmış ise bunun sorumluğu kimde?
Üreticiyi bilgilendirdiniz mi?
Her ilçede ilçe müdürlüğünüz var.
Allah için konuşun, bu süreçte üreticileri bilgilendirdiniz mi?
Sonbaharda aşırı sulama yapmayın diye bir bildiriniz var mı?
Azotlu gübrenin ne zaman kullanılmayacağı ile ilgili ne yaptınız mesela?
Çiftçiyi ilaç firmalarına mahkum etmişsiniz, ilaç firmalarının söylemlerine muhtaç etmişsiniz sonra kalkıp suçu çiftçide arıyorsunuz!
Şu cümlelere bakar mısınız:
“Çiçek Monilyası olduğu belirlenen bahçelerin bazılarında hiç ilaçlama yapılmadığı, ilaçlamalarda aynı etken madde içeren ilaçların üst üste defalarca kullanıldığı bunun da meyve ağaçlarında etkisizlik ve direnç oluşturduğu görüldü. İlimiz çiftçilerinin büyük kısmının sonbahar ve erken ilkbahar mevsimlerinde şehir merkezinde yaşadığı; ilaçlama zamanlarını tam olarak tespit edemediği, özellikle sonbaharda yaprak dökümünden sonra koruyucu olarak çok önemli olan Bordo Bulamacı ve bakırlı preparatları kullanmadığı, bunun da hastalık ve zararlılara zemin hazırladığı tespit edildi. Bu yıl ilaçlama sezonunda yağışların aralıksız devam etmesi nedeniyle ilimizin bazı bölgelerinde ilaçlamaların yapılmadığı görüldü.”
Ben çiçek zamanında üç ilaçlama yapıp kayısı bahçesinde monilya hastalığı olduğunu bildiğim en az 10 üretici tanıyorum.
Her sene aynı ilacı kullandıkları için etkisiz oldu diyor Tarım İl Müdürlüğü!
Üretici ilacın içindeki etken maddeyi nereden bilecek?
Siz domur zamanı “Bu sene yağışlar fazla bu etken maddeli ilaçları kullanmayın” diye bir uyarı yaptınız mı?
Bunların hiçbirini yapmayıp üstüne üstlük üreticiyi suçlayıcı bir tavırla rapor hazırlayacağınıza keşke koltuklarınızda otursaydınız!
Bu tür raporu babam da hazırlar!
Bu arada ziraat odalarını hiç saymıyorum.
Benim gözümde yok hükmündeler!
Çünkü her zamanki gibi yoklar!
Bari bu hastalıktan dolayı bağlı olduğunuz ilçenin gerçeğe yakın ürün kaybını belirleseydiniz!
Çünkü “yüzde 1-2 civarında” diyen bir kurumun söylemine inanmıyorum!
İş işten geçtikten sonra kara düzen hazırlanan bir rapor sonrasında Malatya Tarım İl Müdürlüğü ne iş yarar, diye haklı olarak soruyorum.
Ziraat odaları ne işe yarar?
İş işten geçtikten sonra çarşıda 10 kişiyi topla Akçadağ’da bahçeleri incele dense dahi bu şekilde bir rapor yine çıkardı.
Siz niye varsınız?
Son bir soru:
Malatya’da merdiven altı diyebileceğimiz ilaç firmaları da dâhil Malatya Tarım İl Müdürlüğü Malatya’da en son ne zaman bir zirai ilaç firması denetimi yapmış?
Üretici sizin yerinize ilaç firmalarından görüş alıyorsa siz bana göre yoksunuz demektir.
Bu kadar nettir benim için!