Hayat...
Kulağına söylenen ismin ile yine kulağının duyacığı şekilde "Hakkınızı helal ediyor musunuz?" arasında geçen birkaç dakika...
Doğum ile ölüm arasında binlerce anımız olmasına rağmen ölüm döşeğindeki her insanın tek bir cümlesi vardır:
"Hayat çok kısa"
Sağlıklı bir insan günde ortalama 86 bin 400 kez nefes alırmış.
Bir ömüre 70 yıl dersek...
2 milyar 207 milyon 520 bin kez nefes alıyoruz bu hayatta.
2 dakka nefes alamadığımız için tüm dünya eve kapandı.
Koronavirüsün (Corona) uzunluğuna 125 nanometre derler.
1 metre 10 milyon nanometreye eş değer.
Siz düşünün artık bu virüsün boyutunu!
Gözünle göremediğin ve kulağınla duyamadığın bir canlıdan tüm dünya korkuyor!
Mars'ta yaşıyormuşuz gibi maskesiz dışarı çıkamıyoruz!
Eskiden normal ve sıradan gelen ne varsa şimdi o kadar anlamlı geliyor ki!
Anlamlı olduğunu dahi fark etmediğimiz bilmem 2 milyar nefesin içinde hangi dilime düştüğünü tahmin dahi edemediğimiz o kadar anlamlı anılarımız birikmiş ki şu bir ay içerisinde.
Hepimiz bir anda "öcü" olduk.
Herkes birbirine "öcü" diye bakıyor.
Mikroskobik ortamda bakıldığında güneşin taç küresine benzediği için Latince'de "taç" anlamına gelen "Corona" ismini vermişler bu görünmez belaya.
Virüsler aleminin dahi "kralı" var!
Aslında bu coronanın ismi kralın tacından geliyor.
Dünyaya demokrasiyi yerleştiremeyen insanoğlu virüsler alemine mi demokrasiyi getirecek, diye düşünebilirsiniz!
Dünyanın kralı Trump da olsan...
Boris Johnson da olsan...
40 farklı topun-tüfeğin de olsa...
2 dakka nefes alamamana bakıyor!
O yüzden diyorum;
Dünyanın hakimi hiçbir zaman insanoğlu olmadı ama hep insanoğlu bu dünyanın hakimi zannetti kendini.
Bir baba evinin hakimiymiş gibi hep durdu.
Bir öğretmen sınıfınının...
Bir vali şehrin...
Bir doktor hastanenin...
Bir yazar gazetenin...
Bir başkan ülkenin...
Bir ülke dünyanın hakimi zannetti hep...
Dört nokta beş milyarlık dünya hayatında daha 100 yıl önce virüslerin yaşadığını fark etmişsin ama halen "kral" olduğunu zannediyorsun!
Koskocaman evrende daha kendi galaksindeki oluşumlardan haberin yok halen "krallık" peşindesin!
Ey insanoğlu!
Bırak krallığı!
O kategori dolu...
Sen "iyi" olmaya bak.
Annene-babana iyi bir evlat ol.
Çocuklarına iyi bir baba-anne ol.
İyi bir komşu ol.
İyi bir idareci ol.
İyi başkan ol.
İyi bir arkadaş ol.
İyi dostlar edin bu kısa hayatta.
Zalim olma.
Yaptığın işi iyi yap.
Araştır, sor.
Bilinmezliklerimizin ne kadar çok olduğunu bilerek keşfedilecek o kadar şeyin halen çok olduğunu bil.
Allah aklımızı bize boşa vermedi.
Oku ve bu aklı bilime inanarak ama kendini "kral" görmeyerek sürekli öğrenmeye çalış.
Öğrenmek insanı anlamlı kılar.
Bilim din değildir ama ikisi de yol gösterir.
Birine iman edersin. Yani görmediğine, duymadığına inanırsın.
Diğerine ise görüp inanaırsın.
Ben bugün 41 yaşımda 1 milyon 200 bin nefes alışımı geçtim çok şükür.
1 milyon 200 bin rakamı bilimdir.
Şükretmek ise imandır.
Dün yaptıklarımızı bugün yapamıyoruz.
Ama bugün yine şükrediyoruz.
Dün yaptıklarımızı tekrar yapalım diye insanoğlu bu kadar uğraş veriyor.
2 dakkalık nefesimiz kesilmesin diye bilim insanları "insanlık" için uğraşıyor.
Şeyhin gördüğü rüya değil Edison gibi adamlar insanlığı bu felakatten kurtaracak.
Akıl ile bu dünyayı iman ile ahitetimizi...
O yüzden göremediğimiz Allah'a iman ederken kendini "bi şeyler" görüyor havası veren görünmez tüccarlarına inanmayın.
