Malatya’da inanın her hangi bir olayda “neyin ne olduğunu” bilen veya “nasıl davranılacağını” bilen çok az insan var!
Planlar yapılırken doğru öngörüde bulunan çok az yetkilimiz var!
Büyükşehir, Yeşilyurt ve Battalgazi belediyeleri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle bir gece tertip ediyorlar.
Gazetecileri tek tek arıyorlar, sizi de aramızda görmek istiyoruz, diye…
Amaç, gazetecilerin bayramını kutlamak…
Programı hazırlayan üç belediye…
Üç belediye başkanı da salonda…
Tek tek masaları gezip “hoş geldiniz” diyorlar.
Samimi bir ortam var!
Her programda “bulunmaz Hint kumaşı” gibi sanki gazetecilik adına “devrim” yapmışlar gibi en önde durmak isteyen birkaç kadük gazeteci üç belediyenin günlerce uğraşıp hazırladığı programı rezil etti!
Malatya’da basını temsilen iki cemiyet ve bildiğim kadarıyla altı dernek var.
İşte bu kadük gazetecilerden Kemal Deniz, “Sadece bir cemiyet başkanı konuşsun” diyor. Vahap Güner sadece konuşsun, diye buyuruyor Malatya basınına ne faydası olduğunu bilmediğim belediye meclis üyesi Kemal Deniz!
Hekimhan’da aday gösterilmeyince “Yav bizi adam yerine dahi koymadılar” diyen Kemal Deniz!
Gündüzden Büyükşehir Belediyesi basın müdürü veya danışmanı Malatya Gazeteciler ve Televizyoncular Cemiyeti Başkanı Fatih Avcı’yı arıyor. Sizin de konuşmanız var, diyor.
Salonda sahneye davet edilmediği zaman öğreniyor Fatih Avcı, konuşmayacağını!
Çünkü Kemal Deniz hazretleri öyle buyurmuş, daha önce Selahattin Gürkan’a danışmanlık yaptığı için kabul görmüş bu fikri herhalde…
Sadece Vahap Güner konuşacak!
Çalışmayan Vahap Güner Çalışan Gazeteciler Gününde konuşsun da bari çalışan gazeteci Fatih Avcı’ya haber verseydiniz!
Fatih Avcı da son konuşmacı Selahattin Gürkan’ın konuşmasını bitirmesini bekleyip benim de içinde olduğum bir grup gazeteci ile salonu terk ediyor.
Kimler yok ki?
Yaklaşık 40 çalışan gazeteci bu kadük gazetecilerin hayatları boyunca yapamadığı bir protesto yaptılar!
Belediye meclis üyesi de kafasını kaldıramadan oturdu başköşesindeki masasında!
Bu harekette onlara yeter!
GELELİM BOSTAN KORKULUĞU BELEDİYELERE
Programı üç belediye hazırlıyor.
Üç belediyenin basın müdürleri bugün ile ilgili program yapıyor!
Bu basın müdürleri bostan korkuluğu mu?
Kemal Deniz’in bir lafı yüzünden kaç gündür hazırladığınız programın işleyişini niye değiştirdiniz?
Aklı başında bir basın müdürü yok mu?
Biriniz Allah için;
“Arkadaşlar bu hareket yanlış olur. Zaten hepi topu iki dakika konuşacaklar. Gerekirse başkanlarımız konuşmasın ama gazetecileri temsil eden gazeteciler konuşsun gazeteciler gününde” diyemedi mi?
Basın müdürlüğü sadece gazetelere bülten göndermek mi?
Ayrıca bu basın müdürlerinden biri, yaklaşık 40 gazeteci salonu terk ettikten sonra “Bunlar bize yeter” gibi hadsiz cümleler kurmuş!
Sadece bir gazeteciden duydum, tam teyit edemediğim için ismini şimdilik yazmıyorum!
Ama böyle bir cümle kurmuşsa yazıklar olsun o maaşlı basın müdürüne!
O gecede bostan korkuluğu olduğun açığa çıkmış üstüne konuşturulmayan gazetecilerin protestosuna hadsiz bir cümle kurmanın anlamı açıktır!
Bu cümle “ben beceriksizim” cümlesidir!
Elinize yüzünüze bulaştırmışsınız bu geceyi bari sessiz kalın!
İster sevin ister sevmeyin ama Fatih Avcı dün gece kerli ferli gazetecilere gazeteciliğin ne olduğunu yüzlerine vurmuştur!
Nokta.
Mahir Temur'u Twitter'da takip et!
Kayısı Haber
