Bir belediye kriz zamanlarında “belediye” olduğunu halkına hatırlatır.
Eğer bir şehirde, halkın yanında değil de belli grupların yanında duran bir belediyecilik anlayışı varsa o şehrin kalkınması imkânsızdır.
Pandemi başladığı dönemlerde esnafın sıkıntıya düştüğü aylarda Büyükşehir Belediyesi’nin içme suyuna yaptığı zammı eleştirdik.
Belediye otobüs biletlerinin zamlanmasını eleştirdik.
Koronaviris yüzünden okulların kapalı olduğu dönemlerde şehrin tablet sorununu dert etmeyen belediyeleri eleştirdik.
Yine bu pandemi döneminde kısa çalışma sistemini belediyelerin işçilerine uygulamasını eleştirdik.
Bu saydıklarımın hepsi kriz dönemiydi!
Ama geçen günlerde Malatya’da ekmeğe zam geldi.
1,5 liraya aldığımız ekmek 2 lira oldu!
Bunun üzerine ülkemizde Halk Ekmek olarak bilinen ve Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı MEGSAŞ da 40 kuruş bir zam yaparak ekmeği 1,5 liraya satmaya başladı.
Daha önce MEGSAŞ’dan aldığı ekmeği piyasa fiyatı ile satan Esenlik Marketler ani bir karar alıp 2 lira yerine ekmeği 1,5 liraya satacağını duyurdu.
Kriz zamanlarında bir belediyeye bağlı marketin önemi işte burada ortaya çıkıyor.
Yaptığınız tüm yolların toplamı 20 bin ailenin ekmeği ucuz almasından değerli değil!
Günde 15 ekmek alan bir aileyi düşünün…
Günde 30 lira sadece ekmek parası…
Ayda eder 900 lira…
İşsizleri bırak asgari ücretle geçinen bir aileye dahi bu rakam çok fazla!
Ülkenin bu sıkıntılı ekonomik durumunda ev kirası kadar sadece kuru ekmeğe ayda 900 lira vermeyi düşünün lütfen!
O yüzden Esenlik’in yaptığı bu hamleyi ayakta alkışlıyorum!
Kim vesile olmuşsa Allah razı olsun diyorum.
Esnaflar veya oda başkanları Esenlik’in ekmeği 1,5 liraya satmasını esnafa belediye darbe vuruyor diye algılamasın.
Halk ekmeğin mantığını bilmediğin zaman bu şekilde düşünürüsün.
Kategori farkı var.
Belediyenin içme suyuna indirim yaptıktan sonra hazır su satan firmaların belediyeyi eleştirmesi gibidir şu anda odaların yaptığı!
O yüzden herkes işine baksın lütfen!
