Mahir Temur

ER TV'de gazeteci yok mu?

Mahir Temur

Malatya gerçekten enteresan bir yer.

Enteresan insanlarımız var.

Enteresan gazetecilerimiz var.

9.Malatya Anadolu Kitap Fuarı tam 10 gün sürdü.

Sanki Malatya Kitap Fuarı Ankara’da yapılmış gibi ER TV’nin Habertürk yazarı Kemal Öztürk’ün yazısından Kitap Fuarı’nı değerlendirdiği haberi izleyince şaşırdım.

Malatya’da yayın yapan bir televizyonun var.

Onlarca çalışanın var.

Başkan Gürkan koltuğa oturduğu günden beri Malatya Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirmeyen bir yayın çizginiz var.

10 gün boyunca fuar alanının içine girmeyi dahi düşünmeden Habertürk yazarının yazmış olduğu 4 sayfa yazısından sadece 2 cümlelik eleştiriyi alıp bunu Kültür A.Ş’ye bağlayıp haber yapmayı “habercilik” zanneden bir televizyon görüntüsü üzdü beni.

Koca ER TV’nin “kişisel hesaplar” uğruna bu kadar kendini rezil etmesini anlayamadım.

Kültür A.Ş veya başındaki arkadaşla bir derdin olduğu aşikâr olan bir haber yapılmış.

Üzüldüğüm nokta burası.

Tamam, bir kitap fuarını değerlendirecek düzeyde kendini yetersiz gören çalışanlarınız olabilir.

Haber yapmak için Habertürk yazarını fırsat saymış olabilirsiniz.

Bunların hepsi normal karşılanabilir.

Keşke haberin sonunda Kültür A.Ş yerine Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ı eleştirseydiniz.

Kültür A.Ş, Battalgazi Belediyesi’ne bağlı bir şirket değil!

Övgüyü yaparken Kültür Daire Başkanlığı deyip yergiyi Kültür A.Ş’ye bağlamanız çok çok komik olduğunuzu sizi izleyenler de fark etmiştir.

 

KEMAL ÖZTÜRK’Ü ENFORME EDENLER!
Habertürk yazarı Kemal Öztürk’ü uzun yıllardır takip ederim.

Malatya Kitap Fuarı ile ilgili şu cümleleri kurdu:

“Biraz şehir dışında olmasından dolayı taşıma usulüyle öğrenciler ve okurlar kitap fuarına getiriliyor. Bu nedenle ilgi biraz düşük. Yayınevleri de kiralardan şikayetçiydi. Satışlar azdı. Kitap fiyatlarının artması satışları düşürmüş biraz.”

Kemal Öztürk dezenformasyona uğramış.

9.Malatya Anadolu Kitap Fuarı alanına girişler “optik ölçme” diye adlandırılan fuar alanının tepesine yerleştirilen üç kamera ile ölçüldü.

Rakamları bizzat sistemden gördüm.

Yaklaşık 380 bin giriş sağlanmış.

Tekil ziyaretçi sayısını bulmak için yüzde 20 girişi toplam rakamdan düşürmek gerekiyormuş.

Bırakın yüzde 20’yi…

100 bin girişi düşürelim.

800 bin nüfuslu bir şehirde 280 bin kişi kitap fuarına giriş yapmışsa bu büyük bir rakamdır.

10 gün boyunca bazı basın kuruluşları gibi 2-3 konuk alıp yayınlar yapmadık.

10 gün boyunca her gün saatlerce yayınlar yaptık.

Toplamda 137 konuk ağırladık.

Mesela Malatya Emniyet Müdürü Ercan Dağdeviren, Malatya trafiği açısından bu yerin seçimi çok doğru oldu, dedi.

Mesela öğretmenleri aldık yayına…

Malatya’nın bir fuar merkezinin oluşunu çocuklarımıza çok rahat anlatabiliyoruz artık, dediler. Çadırda değil de modern bir binada kitaba verilen önemi artık vurguluyoruz, dedi bir ilkokul öğretmeni.

Yayınevi yöneticilerini konuk aldık.

“Eskiden AVM’ye giderken kitap fuarından da geçelim mantığı ile kitap almayanın çok olduğu kalabalık yerine nitelikli okur yoğunluğu oluştu bu sene” dedi.

Bir başka yayınevi yöneticisi ise, “Miş Miş Park’a kadar gelen her vatandaşımız en az bir kitap almak için gelir” dedi.

50’den fazla yazarı konuk aldık.

Mesela bir yazarımız, “Türkiye’nin tek göl manzaralı fuar merkezi” dedi.

Başka bir yazarımız ise, “İstanbul TÜYAP fuarını andırıyor” dedi.

Memnun olmayan bir yazarla karşılaşmadım.

Kimse kusura bakmasın ama Malatya Kitap Fuarı’nı 2-3 saat fuar alanında bulunmuş bir köşe yazarının sözleriyle değerlendirecek kadar bilgisiz değilim.

Yazar Kemal Öztürk, “Biraz şehir dışında olmasından dolayı taşıma usulüyle öğrenciler ve okurlar kitap fuarına getiriliyor” diye yazdı ya…

Bizim gazeteciler de sanki Ankara’da yaşıyor.

Ya arkadaş hemen hemen tüm kitap fuarlarımız taşıma sitemini kullandı.

Ahmet Çakır döneminde de Hacı Uğur Polat döneminde de!

Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne yürüme mesafesi ile kaç okulumuz var?

Kaç ilkokul var?

Kaç lise var?

Şehrinden kopuk bir gazeteci topluluğu olabilir mi?

Önceki kitap fuarlarında Belediye’nin arkasına yığılan belediye otobüsleri süs olsun diye mi o bölgede yoğunlaşmıştı?

İlçeleri bırak, Yeşilçam caddesi ile Büyükşehir Belediyesi arası kaç kilometre?

Bostanbaşı ile Büyükşehir Belediyesi binası kaç kilometre?

Mesela satışlara gelelim.

Kıyıda köşede kalmış birkaç yayınevi haricinde “kültür yayınları” diye gruplanan kitapların satışları çok iyiydi.

Hepsi ile görüştüm.

Sadece “sınav grubu” diye tabir edilen stantlar vasat geçti.

Bunun sebebi de “sınav grubu” kitaplarının bir dönemi oluşudur.

Bu dönemde hiçbir öğrenci soru bankası veya benzerlerini almaz çünkü çok önceden almıştır.

Bu ince detayı da bütün yayınevleri bilir ve ona göre gelir.

 

KİTAP FUARI’NIN AMACI NEDİR?
Soruyu şu şekilde de sorabiliriz:

Fuarların amacı nedir?

Mesela bir otomobil fuarının amacı fuar günlerinde otomobil satmak mı yoksa yeni modelleri katılımcılara lanse etmek mi?

Bir kitap fuarını değerlendirirken en azından biraz kitapsever olmak gerekir.

Dünyadaki tüm fuarların amacı bellidir ve kitap fuarları da genel hatlarıyla yazarları kitapseverlerle buluşturup, yeni okurlar kazandırmak ister.

Okuduğu kitabın yazarının kendi kaleminden adının yazıldığı bir kitaba bağlayıp o yazar ve yayınevi ile bir bağ kurmak istenilir.

Kitap fuarlarında o yüzden çocukların ve gençlerin önemi büyüktür.

Yayınevinin o kitap fuarları gününde satışları önemli olabilir ama asıl önemli olan yeni okurlar kazandıran fuarın önemli olmasıdır.

Yıl boyunca şehirde o kitabevinden kitap alacaktır.

Belki de hiç tanımadığı o yazarın imzasını aldığı kitap, ömrü boyunca o çocuğa kitabı sevdiren yazar ve o kitap olacaktır.

27 yaşındaki Mersinli bir yazarın imza gününe yaklaşık 5 bin gencin kuyrukta beklediğini görmeniz gerekirdi.

Fuarların amacı budur.

3-5 yayınevinin zararından ziyade totalde yeni kitapseverler kazanmak için fuarlar kurulur

Amaç üzüm yemeyi sevdirmektir, anlık üzüm yedirmek değildir!

TARİH YANLIŞ!
Mayıs ayında kitap fuarı düzenlemek bence yanlış olmuş.

Hem yazarlarla hem de yayınevleriyle konuştuğumda bu tercih edilen tarihin yanlış olduğu ortaya çıkmıştır.

Çok detaya girmek istemiyorum ama bundan sonra eylül sonu ve ekim başı gibi bir tarih seçimi doğru olacaktır.

Hem yayınevleri açısından hem de yazarlar açısından bu tarih aralığı daha sağlıklı olur.

Ayrıca, Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin kazandırmış olduğu fuar merkezinin aksaklıkları ortaya çıktı.

Bu binanın ilk fuarıydı.

Bir sonraki fuara bırakılmadan bir an önce bu aksaklıklar düzeltilmelidir.

Jeneratör olmasına rağmen elektrik kesintilerinde maalesef hemen devreye girmedi.

Yağmurlu bir günde havalandırmalardan akıntılar oldu.

Bu koca binada BELSOS’un üstlendiği kafeterya yetersiz kaldı.

Yaklaşık 10 günde 300 bin insanın geleceği düşünülmüyordu ama bu kafeterya çok eksikti.

ESENLİK, fuar alanının önüne ve arkasına büfe kurdu mesela…

Hiç efektif değildi.

Göl manzaralı bir alana büfe konulmuş ama bir kişi ve kötü bir çayla kimse o büfeyi kullanamadı.

Güzel bir düzen ve gölgelikler konulsaydı hem yazarların hem de kitapseverlerin daha çok kullandığı bir alan olurdu.

Milli Eğitim Müdürlüğü ayağı önemlidir kitap fuarlarında.

Maalesef yeni atanan Milli Eğitim İl Müdürü Hatice Özdemir, dere geçilirken müdahalelerde bulunmuş.

Kitap Fuarı’nın mutfağında öğretmenlerin büyük rolü vardı ama maalesef öğretmen sayısını düşürerek Sayın Özdemir neyi amaçladı anlamadım.

En önemlisi kitap fuarlarının temel taşı yayınevleri ve yazarlardır.

Geçmişten gelen bazı yanlış durumlar yüzünden de olabilir başka sebepler de olabilir.

Ama yayınevlerinin çeşitliliği önemlidir.

Burada birlik olmamız lazım.

Bir yazar Malatya’ya gelmek istemiyorsa yapabileceklerimiz bellidir.

Gerekirse bizzat Sayın Gürkan temasa geçmelidir.

Bazen bir gazeteci dahi resmi kanallardan daha rahat o yazarı Malatya’ya getirebilir.

Yeter ki birlik olunsun.

***
***

Kitap Fuarı’ndan bir hafta önce tesadüfen bir ortamda otururken Kültür A.Ş Genel Müdürü Akif Özbildirici’ye “Radyo Kitaplığı” fikrimi sundum.

Kabul etti.

Gazeteci arkadaşım Sinan Cavlak ile 10 gün boyunca saatlerce yayın yaptık.

Farklı deneyimler kazandık.

Yorulduk ama güzel içerikler ürettiğimize inanıyorum.

Öncelikle Sayın Akif Özbildirici’ye çok çok teşekkür ediyorum.

Kültür A.Ş’de çalışan güvenlik personelinden çaycısına, mihmandarlardan idari personeline varıncaya kadar tüm emekçilere teşekkür ediyorum.

Ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Gürkan’ın her alana gelişte yaptığımız yayınlar ile ilgili güzel sözlerinden dolayı çok çok teşekkür ediyorum.

Ve okurlarıma…

Beni o alanda görüp selam veren, güzel dileklerini ileten her okuruma sonsuz teşekkür ediyorum.

İyi ki varsınız.

Yorumlar 6
Volkan 24 Mayıs 2022 00:15

Eğrisi doğrusuyla tüm detaylarıyla fuarı yorumlamışsınız tebrik ediyorum. Bir kitap sever olarak fuara ilk giderken içimden dedim ki; 'buraya kim gelir ki' Ama fuar alanına girince gerçekten duygulandım, muaazzam bir kalabalık... İnanın çok sevindim sanki fuar sahibi benmişim gibi, sanki bu başarının mimarı benmişim gibi... İnsanları okurken görmek ne kadar güzel. Göl kenarında imza günü çok güzel bir detaydı. Özellikle düşünülmüş birşey mi, yoksa içerisi çok kalabalık olunca mecbur kalınmış bir durum mu merak ediyorum. Emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum.

Kemalettin 23 Mayıs 2022 22:29

Fuar alanı çok güzel olmuş Bir Malatyalı olarak gurur duydum.Arslantepe motifleri özenle işlenmiş çok canlı bir fuardı göl kenarı daha iyi değerlendirilebilirdi 2 kere geldim imza günlerinden göl kenarında yer kalmamıştı.Emeği geçenlere teşekkür ederim.

Çetin e cvp 23 Mayıs 2022 16:21

Siz Mahir temur u tanımamışsınız toz kondurmama gibi bir çabası olmaz haksızın tozunu sonuna kadar döker merak etme

Mustafa 23 Mayıs 2022 15:27

Bu Akif Kimse sevmeye başladım belli ki dik adam

Osman 23 Mayıs 2022 15:17

ÖzleDik mahir gardaşım az yazıyorsun.DOYURUCU BİR YAZI OLMUŞ.

Çetin 23 Mayıs 2022 15:14

Kültür aş. Konusunda çok hassassın, eskiden beri toz kondurmuyorsun. Sebebini bilmiyorum.

Yazarın Diğer Yazıları