Yeşilyurt Belediyesi tarafından düzenlenen Yeşilyurt Kiraz Festivali’nde kürsüden konuşan AK Parti Malatya milletvekili Bülent Tüfenkci eleştiride bulunmuş.
“Laf olsun diye festival yapılmaz” demiş.
Bu tür eleştiriler belki yeni modadır bilemiyorum ama Bülent Tüfenkci herhalde kendisini Iğdır milletvekili zannediyor!
AK Parti MKYK üyesi ve şu anda bakanlık yapmış tek isim katılım az olduğu için kürsüden kendi partisinin düzenlemiş olduğu festivali eleştireceğine kendisine öz eleştiri yapması lazım.
25’incisi düzenlenen bir festivale daha önce bakanlık yapmış birisi olarak benim katkım oldu mu, diye bir öz eleştiri yapması lazım.
Seçimde Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar’a oy versinler diye kapı kapı dolaşıp seçimden üç ay sonra kürsüden eleştiri yaparsan ve üstüne üstlük Iğdır milletvekili gibi misafir kalırsan Yeşilyurt Kiraz Festivali’ne eleştiri yapmaya da hakkın yoktur!
Eleştiriyi bize bırakın, Veli Ağbaba’ya bırakın, muhalefete bırakın!
İcracıların eleştiri yapmaya hakkı yoktur!
Daha dün Prof.Mesut Parlak ile röportaj yaptım. Sordum, Yeşilyurt Kiraz Festivali’ne davet edildiniz mi, diye…
Ne daveti dedi!
AK Parti döneminin daha önce bakanlık yapmış tek Malatya milletvekili Ankara’dan kaç yetkiliyi davet etmiş!
Bırakın Ankara’yı veya İstanbul’u…
Malatya AK Parti’si tam kadro Kiraz Festivali’ne katıldı mı?
Kimse kusura bakmasın ama Bülent Tüfenkci’nin eleştiri hakkı yoktur çünkü sorumlu kendisidir!
Sorumlu olan bir kişi kürsüden iyi görünmek için kendi belediye başkanını eleştiremez!
Çünkü adama sorarlar:
Sen ne yaptın?
MESUT PARLAK MALATYA'NIN BİR DEĞERİDİR
Dün okumuşsunuzdur, Prof.Mesut Parlak ile bir röportaj yaptım.
Kayısı Haber olarak Mesut Hocamız ile üçüncüsünü yaptığımız röportaj yine çok ses getirdi.
Baştan söyleyeyim, sorduğum sorulara içtenlikle cevap veren Mesut Hocamıza gönülden katılıyorum.
Malatya’yı seven, Malatya ile dertlenen ve hayatı boyunca yöneticilik yaptığı kurumlarda Malatyalıları ön plana koyan birisidir.
Tanıyanlar bilir, İstanbul’da yaşar ama Malatya’dadır aslında.
Dün o kadar güzel tepkiler aldım ki…
O yüzden yazma gereği hissettim.
Çünkü Mesut Hoca elini taşın altına sokup herkesin menfaatlendiği bir ortamda hayatı boyunca doğrularını savunmuştur.
Bakın telefonda röportaj yaptığım esnada Malatya yöneticilerinin İstanbul’da yaşayan Malatyalılar ile organik bağını koparmaması lazım, demişti.
Röportaja yansımadı ama aynen şu cümleyi kurdu:
“Bırak beni Mahir, ne değerlerimiz var. Mesela Malatya Eğitim Vakfı’na bak. Git onlar ile röportaj yap. Malatya’da kaç tane okul Malatya Eğitim Vakfı tarafından yapıldı. İstanbul’da yaşayan Malatyalılar ile Malatya’yı yönetenler arasında organik bağ koparsa Malatya’nın zararına olur. Bunları bilmek lazım”
İşte Mesut Hoca budur.
Mesut Hoca’ya telefonda da söyledim, Malatya’nın bir değeri ile üçüncü röportajımı yapmaktan çok mutluyum. Kabul ettiği sürece Malatya’yı konuşmaya devam edeceğimi söyledim.
FESTİVALLER
Dinlemiyorsunuz belki ama lütfen şu önerime kulak kabartın.
Kayısı Festivali veya Kiraz Festivali gibi tarihi olan festivallerimizi sadece belediyelere veya valiliğe bırakmayalım.
Festivale 6 ay kala bir konsey oluşturun.
Bu konsey toplumun önde gelen isimleri tarafından oluşsun.
Ve organizasyon profesyoneller tarafından işletilsin.
Yoksa Kiraz Festivali’ni Yeşiltepe’ye götürürsün ve bunun yanlış olduğunu Festival sonrası dahi ayıkamazsın!
Egolarımızı bir kenara bırakıp gelişmiş ülkelerden veya İstanbul’da festivaller nasıl yapılıyor, diye sorulursa çözüm bulunur!
Yeşilyurt’u tekrar keşfetmeye gerek yoktur!
İş siyasilerin elinden çıkarsa ve oluşturulan bir konsey tarafından yürütülürse Mesut Parlak gibi Türkiye’de tanınan ve Yeşilyurtlu olduğunu çocukların dahi bildiği bir değeri en azından davet ederler!
