Mahir Temur

Bu sene de yanlış yapıldı!

Mahir Temur

Malatya’da maalesef her konuda olduğu gibi bu kayısı rekoltesi konusunda da kafalarımız çok karışık.

Malatya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün her yıl belirlediği tahmini kayısı rekoltesi ile ilgili yılardır yazarçizerim.

Son iki yıldır ise bu konuda bir farkındalık oluştu.

Önce ziraat odaları itiraz etmeye başladı.

Sonra siyasiler devreye girdi.

Ama işin sonunda şeffaf olmadıklarını düşündüğüm Malatya İl Tarım Müdürlüğü’nün “dediğim dedik” mantığı hâkim oldu.

Her seferinde kafamda bi ton soru varken Tarım İl Müdürlüğü’ne inanmak zorunda kaldık.

Gelin bugün size kafamdaki bazı soruları anlatayım.

Malatya’da sezon 1 Ağustos’ta başlar diğer yılın 31 Temmuz’unda biter.

Mesela 2019 yılının ihracat rakamları 1 Ağustos 2019 yılı ile 31 Temmuz 2020 yılı arasında gerçekleşen rakamların toplamı belirler.

Ağustos ayı kayısı çiftçisi için önemli bir aydır. Hem sezonun başladığı aydır hem de genel anlamda mahsulün bittiği ay olduğu için çiftçinin elindeki kayısının çıktığı aydır.

Son üç yılın verilerine göre bir profil çizmek istiyorum. 

2019 yılında 87 bin 642 ton tahmini kuru kayısı rekoltesi açıklanmıştı.

2019 yılının Ağustos ayında 6 bin 411 ton kuru kayısı ihracatı gerçekleşmiş.

2019 yılının Ağustos aylarında tüccarın çiftçiden aldığı bir kilo kuru kayısı fiyatı ortalama 13 TL bandında.

TAHMİNİ REKOLTE: 87 BİN 642 TON
AĞUSTOS AYI: 6 BİN 411 TON
AĞUSTOS FİYAT: 13 TL

2020 yılında 85 bin 275 ton tahmini kuru kayısı rekoltesi açıklanmıştı.

2020 yılının Ağustos ayında 6 bin 327 ton kuru kayısı ihracatı yapılmış

2020 yılının Ağustos ayında bir kilo kuru kayısı fiyatı 21 TL bandında.

TAHMİNİ REKOLTE: 85 BİN 275 TON
AĞUSTOS AYI: 6 BİN 327 TON
FİYAT: 21 TL

2021 yılında yani bu yıl 86 bin 39 ton tahmini kuru kayısı rekoltesi açıklandı.

Bu yıl Ağustos ayında 8 bin 839 ton ihracat yapılmış.

Şu anda bir kilo kuru kayısı 40 TL bandında…

TAHMİNİ REKOLTE: 86 BİN 39 TON
AĞUSTOS AYI: 8 BİN 839 TON
FİYAT: 40 TL

Bu yıl kayısı fiyatları tarihinde görmediği bir seviyeye geldi.

Geçen yıl Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) kayısı alımı açıklaması ve az da olsa kayısı alımı yapması piyasaları etkiledi tabii.

Ama şu anda 1 numara kayısının fiyatı 45 TL’ye dayandı.

Merak ettiğim konu çok açık.

Arz-talep dengesinde baktığınız zaman talebi karşılamayan bir arz mı var?

Kısacası piyasada kayısı mı yok?

Fiyatlara itirazımız tabii ki olamaz hatta çok güzel bu 40-45 TL bandı.

Fakat temmuz ayında açıklanan tahmini kuru kayısı miktarı doğru değil miydi?

Anlatmak istediğim buydu…

1,5 ay önce elindeki kayısısını satanlar 30 liraya sattı.

Dalda yaş kayısı satanların satış rakamı, kuru kayısıya denk getirirsek 20-25 lira bandındaydı.

Bu çiftçilerin suçu neydi?

Bu yazımdan sonra “Toplam ihracat rakamlarına baktığımız zaman ve iç piyasayı da eklediğimiz zaman Tarım İl Müdürlüğü doğru rakam tespit etmiş” derseniz inanmam!

Çünkü sadece ihracat rakamlarına bakarak bir rekolte sağlaması yapamayız!

Elindeki malını bekleten çiftçilerin kayısı miktarını nasıl ölçeceğiz?

Son üç yıldır her çiftçi bilir ki kayısı hasılatı düşüyor.

Bu her yıl yaşanan mahsul kayıpları bu yıl çiftçinin elindeki kayısının da miktar olarak azalmasıyla eylül ayında patlama yaptı bana göre.

Bir veri daha paylaşayım…

1 Ocak 2020 ile 31 Ağustos 2020 ayları arasında 52 bin 924 ton ihracat yapılmış.

Bu yıl ise aynı aylarda yani 1 Ocak - 31 Ağustos 2021 aylarında 52 bin 648 ton ihracat yapılmış.

Kısacası ihracat rakamlarımızda ton bazında geçen yıla göre aynı seviyelerde giderken bu yıl eylül ayında kayısı 45 liraya kadar yükselmişse Tarım İl Müdürlüğü’nün yaptığı büyük bir yanlış var.

Ben bu yükselişi başka bir şeye bağlayamıyorum.

Ki unutmayın ki hala TMO bu sene kayısı fiyatı açıklamadı. Ve kayısı alımı yapmadı daha.

Malatya’da kayısı çok az ise ve fiyat memnun edici ise niye alım yapsın ki!

Biliyorum rakamlarla yazıyı biraz sıkıcı kıldım.

Ama Malatya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bana göre bu sene de rekolte konusunda yanlış tespit yapmıştır.

https://twiitter.com/mahirtemur

Yorumlar 4
Vatandaş 26 Eylül 2021 07:24

Bir de şu yüzde elli hayvancılık hibe projelerine bakalım. Kendim hesap ediyorum 1.5 milyon TL ye kurulan bir açık besi için başvurunca karşıma 3.5 milyon masraf çıkarıyorlar nasıl mı? Projen şurdan olmazsa onaylanmaz, danışman şu olmazsa onaylanmaz, mimarın şu olmazsa onaylanmaz... Bunların hepsi yüzde ile çalışıyor. Fiyat artışına da kardeşim senin cebinden çıkmıyor biz bunu projenin içinden devletten alıyoruz diyorlar. Bu sistematik soygunun önüne geçilmesi lazım. Devletin memur mühendisi teknisyeni mimarı var. Çizdirirsin onlarca örnek proje verirsin girşimciye takipedersin kurum olarak denetlersin. Onaylarsın 1.5 milyona mal edersin. 2 milyon da devletin kasasında başka bir girişimciyi iş sahibi yapar. Devletin kasasından çıkıyor diye buna rıza göstermek soyguna ırtaklıktır. Yetim hakkıdır.Buna çanak tutanlara o bir kuruş bile zehir zıkkım olsun...

Abuzittin Kılkuyruk 25 Eylül 2021 18:20

Mahir bey kardeşim eline sağlık. Yıllardır bir avuç "esnaf" tarafından sömürülen üreticinin sahibi yok. Sahip çıkması gereken odalar ve diğer paydaşlar ise tüccarın ekmeğine yağ sürecek şekilde bir politika izliyor. Bu politikaları belirleyenler bugün Malatya kamuoyunu yönetiyorlar ve hemen her kurumun başındalar. Kaba tabirle "halkını kazıklayan" bir erk var karşımızda. Sadece Malatyaya has bir durum değil. Ne yazık ki fındık, çay, pamuk, zeytin, ayçiçek vb. tüm sanayi tipi tarım alanları bir avuç holdingin tekelinde. Devletin tarım politikası malum. Adeta tarımı tümden bitirmeye ve ihracata kapı aralamaya ve küresel baronların değirmenine şu taşımaya dönük politika tıkır tıkır işliyor. Burada bizler ne söylesek boş. Tek umudumuz üreticinin bilinçlenmesi. Bunuda sağlayacak olan yine yerel yönetimler ve üretici kooperatifleri. Bakınız Malatya Belediyesi geçmişte kırsalda çok güzel hizmetler yapıyordu. Köy köy gezip üreticilere eğitim veriliyordu. Altarnatif meyve ve yarım üretimi için pilot ilçeler belirleniyordu. Çiftçiye ücretsiz tohum ve fide desteği veriliyordu. Bu işi hakkıyla yapan ekibin başında H. Öksüztepe ve arkadaşları vardı. Soruyorum şimdi; bu arkadaşlar nerede? Yimpaş binasının oradaki yol asfalt işlerinde "fuzuli müdür" pozisyonunda pasifize edilmiş. Başka bir deyişle ödül verilmesi ggerekirken adeta başarı cezalandırılmış ve bu ekip "bankamatik" memuru pozisyonuna düşürülmüş... Örnekleri çoğaltmak mümkün. (Sayfalarca yazabiliriz) Ayrıca bizler yazınca soluğu mahkemelerde alıyoruz. Yazmayınca "kalitesiz basın" yaftası boynumuza asılıp sesi çıkmıyor deniliyor. (Oysa sesimiz kesiliyor) Birkaç yıkama yağlama yapana da "kontorlü basın" ödülü(!) bizzat başkan tarafından verilirken sizler gibi ilkeli kardeşlerimiz bizlerin de sesi soluğu oluyor . Bu bakımdan sizi kutluyorum. Malatya basının namus, şeref ve onurunu kurtarıyorsunuz. Eyvallah sevgili meslektaşım!

Mamurekli 25 Eylül 2021 14:53

Mahir mahir olasın... Şimdi bir de malatya tarım il müd yaz. Dünya kayısı ihracatı ilimizde dönüyorken ne yapıyor? İlaç gübre kontrolü, bahçelerde bitki meyva ağaçları nasıl denetleniyor, ne zaman nerede kontrol etmişler. Çiftçi eğitim seminerleri kaç yılda kaç defa yapılmış. Çiftçiye tarım makinaları arz ve kullanım eğitimi ne zaman verilmiş. Biçer zamanı biçerciler ne kadar kontrol ediliyor. Kayısı ağacı hastalıklarına sebep ne var çiftçi ne kadar bilinçlendirilmiş. Kayısı işçiliği eğitimi, istif depolama eğitimi verilmiş mi. Heyhat neresinden nereye ne diyeyim. Oradaki mühendis, teknisyen, müdür arkadaşları arazide görmek isteriz. Arazi derken tarım alanlarında:))) malum arazi olmak deyimini bizde eyleme çeviren çok. Eğitim eğitim... Adana konya yada akdeniz illeri tarım il müdürlükleri gibi çalışsınlar yeter. Malatya bekliyor, talepte bulunuyor. Çiftçi eğitim seminerlerine. Ayrıca sahte ilaç, gübre satanları da denetleyip yasal işlem yapsınlar. Selametle derim. Bide bizim mamurek soğanı meşhurdur. Onunla da ilgilensinler...

Çiftçi 24 Eylül 2021 20:24

Bre mahir yazıyorsun çiziyorsun inş bunları okuruz bize ve birilerine de faydalı olur. 2020 sonbahar DAP gübre 148 TL olarak kooperatif te satılıyordu. Şimdi 380 TL. Bir dönüm su parası 2020 de 53 TL iken şimdi 84 TL. Tarım makinaları 13 bin olan römork 28 bin TL,bir plastik kasa 13/15 TL iken 28/30 TL oldu Elektrik kW 80 kuruşken şimdi 1.20 İlaç 260 TL den 460 TL İşçilik 75/80 TL den 110 TL olmuş. Kayısı fiyatı 30 iken zaten piyasadan toplanmış tüccar tarafından. Şimdi elde az olunca fiyat 40 TL olsa nolur. Bir oranlayalım kim kar ediyor. De hade enflasyonu hesaplayalım. Geliri hesaplayalım. Doları altını euroyu hesaplayalım.. Nereye bu gidiş????

Yazarın Diğer Yazıları