Aslında Malatya’yı değerlendirirken bakış açım hep aynı oldu.
Hep Malatya’nın menfaatini düşünerek bi şeyler yazmaya çalıştım.
Bugün biraz tembellik edip 28 Ağustos 2019’da yazdığım yazıyı, noktasına dokunmadan paylaşmak istiyorum.
Hele bi okuyun sonra tartışalım…
***
***
***
İNŞALLAH GÖSTERMELİK DEĞİLDİR
31 Mart seçimlerinden sonra ilk defa huzurlu bir hafta geçirdik.
Daha doğrusu Malatya AK Partisi’nde kavgalı taraflar sulh ilan etmiş gözüküyor.
Eylül’ün ilk haftasında Cumhurbaşkanı Erdoğan Malatya’ya gelecek.
Malatya milletvekili Bülent Tüfenkci’nin oğlunun düğünü için geleceği söyleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ne için gelirse gelsin ama Malatya’ya gelmeden sulh sağladığı görülüyor.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Gürkan’ın önce Malatya milletvekili Hakan Kahtalı ile görüntü vermesi bir gün sonra yani dün de selefi Ahmet Çakır ile görüntü vermesi önemlidir.
Niye önemlidir söyleyeyim mi?
Biz yıllarca CHP’yi yazdık.
CHP’nin seçimden sonra yapmış olduğu kavgaları eleştirdik.
Liyakat ve ehliyetin önce muhalefette olmasına dem vurduk.
Parti içi çekişmenin ana muhalefet partisine çok zarar verdiğini yazdık, durduk.
Niye yazdık?
Çünkü ben biliyorum ki güçlü olmayan bir muhalefet partisinin ülkeye dolaylı da olsa zararı vardır.
İktidar “Ben kimi aday gösterirsem seçilir” rahatlığına girer.
Ben olmazsam ülke batar, Malatya biter, havasına bürünür.
Tekel bir anlayış hâkim olur!
Çünkü muhalefet veya ana muhalefet umut aşılayamazsa iktidarın yapmış olduğu hatalar havada kalır.
İktidarın yapmış olduğu hatalara rağmen “Tamam da kim var ki oy verecek” düşüncesi kurumsallaşır!
İşte bu yüzden hiçbir partide parti içi çekişme, çekişmeyi yapan taraflara değil memlekete zarar verir.
Yüzde 69 oy almış bir belediye başkanının ilk işi tabii ki devraldığı belediyenin durumunu öğrenmektir.
Bu gayet normaldir ama bu işi sadece “eskiyi kötülemek” üzerinden yaparsa…
Gelir gelmez eskinin hatalarını bahane göstererek zamlar yaparsa…
Akrabalarını belediyeye aldırtırsa…
Ve en önemlisi ekibini dört ayda halen kuramamışsa…
Bunun zararını bizler yani Malatyalılar çekecektir.
Bizim gibi eli kalem tutan insanların takım tutar gibi parti veya başkan tutma lüksümüz yoktur!
Birilerine sırtımızı dayayarak başka birilerini eleştiremeyiz!
İşte o yüzden Malatya AK Parti’sinde çekişmenin kime yaradığına bakmak gerekir!
Çoğu insana yarayabilir ama Malatya’ya bir faydası yoktur.
Çekişme biterse Ahmet Çakır düşmanlarının elinde argüman kalmayacaktır!
Çekişme biterse Selahattin Gürkan düşmanlarının elinde argüman kalmayacaktır!
Çekişme biterse yeni Başkan Gürkan’ın Malatya’ya ne yapacağı…
Hangi projelere imza atacağı…
Malatya’nın köklü sorunlarına çözüm bulunup bulunmayacağı tartışılacaktır.
Bizim gibi kalem tutan insanlar da yapılan eksikliği tüm medeni şehirlerde olduğu gibi yazacaktır.
Bu yazılan eleştiriler Malatya’nın faydasına olacaktır.
Ahmet Çakır dönemi iyisiyle-kötüsüyle bitmiştir.
Ben Ahmet Çakır dönemlerinde ağır yazılar yazmış birisi olarak söylüyorum, eleştiriyi bize bırakın siz hizmet edin Başkan’ım!
31 Mart 2019’tan başlayarak sizin çetelenizi bizler tutacağız.
Başkanlık yaptığınız dönem sizi ilgilendirir çünkü biz, siz “eskiyi kötülediğiniz için” sizi alkışlamayacağız!
Biz sizin Malatya’ya yaptığınız veya yapmadığınız icraatlardan dolayı sizi alkışlayıp ya da eleştireceğiz!
Bu sulh inşallah göstermelik olmaz devam eder.
Bu sulh devam etsin ki amacı belli olanları iki taraf da görsün!
(28.08.2019)
***
***
***
Geçen gün üç belediye başkanının aynı karede poz vermesine nasıl yaklaşmışsam, geçen yıl kavgalı gözüken vekiller ile Başkan Gürkan’ın verdiği fotoğraf karesinde aynı şeyleri yazmışım.
Bakış açım değişmedi yani…
Kimin çok bağırdığına bakmıyorum!
Kimin ne iş yaptığına bakıyorum.
KORONA
Dün Malatya Sağlık İl Müdürü Recep Bentli hastaneler ile ilgili doluluk oranını paylaştı.
“Covid-19 hastalarının bulunduğu yoğun bakımlardaki doluluk oranımız yüzde 69,2 iken Covid-19 haricindeki insanların bulunduğu yoğun bakımlardaki yatak doluluk oranımız yüzde 40'dır” dedi.
Malatya’da koronavirüse yakalanmayan bir aile kalmış mıdır acaba?
Yani yakınlarında Covid-19’a yakalanmayan kaç aile vardır?
Artık o kadar çok hafife aldık ki, sıradan bir olaymış gibi bakıyoruz!
Çevremizde, yakınlarımızda, arkadaşlarımızda Covid vakası yaşamayan var mı?
Hepimizin bir Covid’li vaka tanıdığımız var artık!
Böyle bir ortamda Malatya’da Covid-19 haricindeki insanların bulunduğu yoğun bakım yatak doluluk oranı yüzde 40 ise bir gariplik var.
15 gün önce bir yakınımı farklı bir hastalıktan dolayı, yoğun bakımlar dolu diye Yeni Devlet Hastanesi kabul etmedi.
Yoğun bakımlarımız dolu, özel hastaneye götürün demişler.
Özel hastanenin yoğun bakımında Covid-19’a yakalanınca ambulansla Yeni Devlet Hastanesi’ne kaldırmışlar.
Yaşadığımız örnek sabitken yüzde 40 doluluk oranı sizce ne kadar gerçekçi?
Özel hastanenin yoğun bakımında Covid-19’a yakalanan yakınımın ne suçu vardı?
Var mı bir cevap!
