Kaç kez yazdım hatırlamıyorum.
Kaç kez yetkililerin koronavirüs konusunda samimi olmadığını yazdım.
İnsanlar ekmek kapısını kapatmak zorunda kalırken, binlerce insan koronavürüs pandemisinden dolayı işsiz kalırken siyasilerin bu kadar kalabalık “gezmelerini” bırakmaları ile ilgili çok yazı yazdık.
Yekliler daha samimi olmalı!
Daha düne kadar maske takmayı dahi ciddiye almayan başkanlarımız da vardı, vekillerimiz de vardı.
Mesela Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar koronavirüse yakalandı.
Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder koronaya yakalandı.
AK Parti Malatya milletvekili Ahmet Çakır Covid-19’a yakalandı.
Belediyelerin yüzde 50’si koronavirüse bi şekilde bulaşmıştır.
Mesela ilçe başkanları…
Çoğu yakalanmıştır!
Maalesef bu bela ilk çıktığı aylarda “evde kal” diyenlerin hiçbiri evde kalmadı!
Kurumlarında da oturmadı!
Düğünlere, taziyelere, mahalle gezmelerine devam ettiler.
Millet işinden olurken bizi yönetenlerin yani bize yol gösterenlerin yolu doğru değildi!
Hafta başında Malatya Valiliği yazılı bir açıklama yaptı.
İkinci bir emre kadar kamu kurum ve kuruluşların mesai saatleri sabah 10:00 ile 16:00 olduğunu duyurdu.
Şehrimizin mülki amiri, koronavirüsün giderek arttığı ve her Malatyalının bırakın pozitif vaka olaylarını herkesin bir tanıdığının neredeyse vefat ettiği bir durumda mesai saatlerini değiştirdi.
Öğrendim ki “Evde kal” deyip evde kalmayan başkanlarımız bu yeni mesai uygulamasına geçmemiş!
Kanunen haklı olabilirler belki…
Mehmet Çınar ve Osman Güder koronavirüse yakalandı diye koronavirüs Malatya’yı terk etmedi!
Mesela Malatya Büyükşehir Belediyesi…
Bu kadar insanın çalıştığı bir kurumun halen koronavirüs yokmuş gibi davranması ne kadar doğru?
Üç başkana da sesleniyorum;
Yaptığınız çok yanlış!
Şu ana kadar belediyelerinizde kaç çalışanın PCR testi pozitif çıktı?
Hadi lütfen verin rakamları!
Sağlık her şeyin başında gelir ama verimlilik açısından bakıldığı zaman dahi yeni mesai saatlerinin çok mantıklı olduğunu görebiliyorsun.
Bir çalışanın Covid-19 testi pozitif çıktıktan sonra en düşük ihtimalle 15 gün o çalışanın artık hizmet veremeyeceğini düşünürsek dahi yine önlemlerimizi daha matematiksel yapabiliriz!
Tabii gerçekten yeni tip koronavirüsü kafaya takmışsak!
Malatya’da Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketin genel müdür yardımcısı bu beladan dolayı ölmedi mi?
Yeşilyurt Belediyesi’nin en azından tanıdığımız için basında çalışan bir arkadaşımız vefat etmedi mi?
Mesela soruyorum başkanlarımıza…
Belediyelerinizde kaç çalışanınız koronavirüs yüzünden vefat etti?
Bu cevabı vermek istemiyorsanız lütfen Malatya Valiliğinin almış olduğu bu mesai saatlerine uyun!
Koronavirüs ile ilgili mücadelenizin samimi olduğunu göstermiş olursunuz!
Malatya Valisinin kararlarına siz uymayacaksanız bizim nasıl uymamızı beklersiniz?
GALİBA YANLIŞ ANLAMIŞIM
“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” başlıklı son yazımda bir internet sitesinde yazılan makalenin daha üç gün önce vefat etmiş bir gazeteci arkadaşımızı da ima ettiğini yazarak eleştirilerde bulunmuştum.
Hatta o yazılan makalenin kime ait olduğunu ve sevdiğimiz gazeteci arkadaşımızın ismini dahi vermemiştim.
Çünkü yazıyı okuduktan sonra daha 24 saat önce mezarına toprak atmış biri olarak arkasında yazılmış “kötü” bir yazıda adının geçmemesini istedim.
Yazıyı yazdıktan sonra o makaleyi yazmış ortak arkadaşlarımızdan eleştiri aldım.
Çünkü o makaleyi yazan kişinin rahmetli gazeteci arkadaşımızı kast etmediğini ve hatta ölümünden sonra çok üzüldüğünü söylemiş.
Benim için beyan esastır.
Biraz duygusal bir ruh haliyle o yazıyı okuduğum zaman sinirlenmiştim.
Hem o gazeteci arkadaşın genelde makale yazmaması, arkadaşımızın daha yeni vefat etmesi ve yazının içerisinde birkaç cümlede sanki o yeni vefat etmiş gazeteci arkadaşımızı kast ettiğini zannettim.
Yazının belirli bölümlerine katılmasam da yazdığım son yazıdan dolayı o süper(!) gazeteciden özür dilerim.
Bilirsiniz, yaptığımız yanlışı aynı şekilde burada da açık gönüllülükle yazarız.
İlk yazıda isim vermediğim için bu yazıda da isim vermedim.
Bazı okurlarım kimi kast ettiğimi anlamamış olabilirler.
Kusura bakmayın lütfen.