Malatya’da giden yöneticiler hakkında “kurumsallaşmış” bir ifade vardır.
“Gelirken değil, giderken nasıl gittiğine bakın” derler.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Rektörü Aysun Bay Karabulut’un ikinci kez rektör atanmadığını duyduktan sonra şu cümleyi kurmuştum:
“Bildiğimiz Aysun Hoca devir-teslim törenine katılmaz”
Ve görüyorduk ki sağlık nedenlerinden dolayı devir-teslim törenine katılamayacağını belirtmişti.
4 yıldır Aysun Hoca’yı tanıyorduk ve reflekslerini en azından yazdığımız yazılardan sonra nasıl tepki verdiğine şahit oluyorduk.
Bildiğimiz Aysun Hoca, kendisini kesin rektör olarak atanacağını öngördüğü için Recep Bentli’nin atamasını uzun bir süre kabullenemeyeceğini tahmin ediyorduk.
Dün akşam Malatya Valiliği ve Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği 2.Uluslararası Melita’dan Malatya’ya Arslantepe Bulaşması kapsamında düzenlenen “Tarihin Dokusu Arslantepe 4” defilesine katılmıştım.
Defileyi izlerken telefonuma bir mesaj düşmüştü.
MTÜ’nün yeni Rektörü Recep Bentli’nin Aysun Bay Karabulut’un lojman olarak kullandığı eve envanter sayımı için baskın yaptırdığı ve eve zorla girilip bazı belgelere el koydurttuğu yazıyordu mesajda.
“Recep Hoca’nın böyle bir şey yaptıracağına ihtimal vermiyorum. İmkânsız. Kaynağını gözden geçir” diye yazdım mesaj gönderen arkadaşa.
Birkaç saat sonra bazı internet haber sitelerinde bu “baskın” ile ilgili linkler telefonuma düşünce kafamdaki “bu bir kurgudur” algısı derinleşti.
Birileri ya Bentli’ye operasyon çekiyor ya da Karabulut’a diye düşünmeye başlamıştım.
Bugün olayın iç yüzünü öğrenmek için yaptığım görüşmelerden sonra kuşkularım arttı.
Bi kere bu işin MTÜ Rektörü Recep Bentli ile yakından uzaktan alakası yok.
Recep Hoca’yı biz göreve atandığı zaman tanımıyorduk.
4 yıl Sağlık İl Müdürlüğü yapmış bir ismin tavrını da olaylara bakış açısını da biliyorduk.
Aysun Bay Karabulut’un Villa Kent diye bilinen ve rektör olduktan sonra kirasının Üniversite tarafından ödendiği lojmanını kaç yıl önce yazmıştım.
Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri ortaya çıkınca Üniversite kira ücretini vermeyi kesti.
Yaklaşık 6 aydır bu Villa tipi lojmanın parasını Üniversite karşılamıyordu.
Fakat Villa lojmanda görev yapan güvenlik görevlisi dahil 4 personel MTÜ’nün personeliydi.
Ve halen o villada görev yapıyorlardı.
Ayrıca villada ev eşyası diye tabir edilen ve yüksek ücretler tutan ve Malatya Turgut Özal Üniversitesi tarafından karşılanan eşyalar vardı.
Recep Bentli göreve geldikten sonra birçok konuda olduğu gibi bu Villa lojman konusunda da bilgi sahibi olmak için Aysun Hoca’nın asaleten atadığı İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Ayhan Uçar’a “envanter raporu” çıkarmasını istiyor.
Çünkü o villayı kullanmayacağını şu anda kaldığı apartman dairesinde kalacağını belirtmiş.
Bu “envanter raporu” talimatını alan Daire Başkanı, siz deyin işgüzarlık, ben diyeyim “kurgu”, yanına birkaç personel alarak villa lojmana gidip güvenlik görevlisi eşliğinde “envanter” çıkarmaya başlıyor.
Olayı duyar duymaz hemen Daire Başkanı’nı arayan Bentli, soruşturma başlatmış.
Aysun Hoca da hemen uçağa atlayıp Malatya’ya gelip birkaç basın mensubuyla görüştükten sonra Savcılığa suç duyurusunda bulunacağını ilan etmiş.
Olayın özeti bu ammaa…
Bir kamu görevlisi bu şekilde hareket etmez!
Bir kamu görevlisi halefine koltuğu teslim etmek için yapılan törene katılmayabilir.
Ama en azından kendisinden sonra o koltuğa oturan insana bilgi verir.
Üniversite’nin personeliyle kendisine hizmet eden 4 personel hakkında bilgi verdikten sonra o lojmanın kamu malı diyebileceğimiz eşyaların alınması için ricada bulunur!
Nerdeyse bir hafta geçmiş ama halen o villada güvenlik görevlisi niye dikilir?
Ayrıca o güvenlik görevlisi gelen Daire Başkanı’na “Burası özel bir mülktür. Aysun Hoca’dan izin almadan kapıyı açamam” tarzında bir uyarı niye yapmaz?
Bu kadar saçma-sapan bir olay olabilir mi?
Ayhan Uçar’ı tanımam…
“Envanter raporu çıkar” talimatını lojmana baskın yapılması gerektiğini anlayarak hareket eden Uçar ne yaptığının farkında mıdır acaba?
Kendisini Daire Başkanı olarak atayan Rektör Karabulat’a bunu yapması manidar değil mi?
Her koşulda kim kaybetmiştir yine…
Villa da oturan Aysun Hoca…
O villada devletin parasıyla oturup 4 personelin hizmet ettiği Aysun Hoca…
Görevi bitmesine rağmen halen o villada Üniversite’nin maaşıyla Aysun Hoca’ya hizmet eden çalışanlar…
Peki bunları tekrar kim gündeme getirdi?
Aysun Hoca’nın asaleten atadığı Daire Başkanı!
4 yıldır bunları yazıyorum.
Bu kadar kötü yönetilen bir üniversite olmuş mudur, bilemiyorum.
En hafif tabirle Aysun Hoca’nın atadığı daire başkanı bana göre “liyakatsizmiş”!
“Envanter raporu çıkar” talimatını lojmana baskın olarak anlayan bir daire başkanına ben tabii ki liyakatsiz diyeceğim!
Aysun Hoca’ya bir telefonla halledebileceği bir olayı getirdiği yere bak?
Tabii telefon etmemişse…
