Ahmet Küçükşahin

Mustafa Kemal ve Amerikan Mandacılığı

Ahmet Küçükşahin

Birinci Dünya Savaşı dönemini anlatan pek çok eserde geçen “manda” sözcüğü, Türkçe’de bildiğimiz camız, su sığırı, kömüş anlamında değildir.

Manda, Fransızca “mandat” kelimesinden gelmedir. Yani Fransızca bir kelimedir ve anlamı "Vekâlet verme, bir görevi emanet etme; Birinci Dünya Savaşı ertesinde Milletler Cemiyeti bünyesinde oluşturulan bir yönetim biçimi"dir.

Bu Fransızca sözcük de Latince “mandatum” (görev, emanet), “mandare” (emanet etmek, tevdi etmek, görevlendirmek) fiilinden türetilmiştir.

ABD Başkanı Wilson tarafından “Türkiye’de manda idaresi ve Ermeni meselesi” ile ilgili olarak General G.Harbord’un başkanlığında 15 asker, 31 sivil olmak üzere 46 kişilik bir heyet kurularak Türkiye’ye gönderilmiştir.

Anadolu’ya gelişlerinin asıl sebebi müstakil Ermenistan’ı kurmak ve bazı Türk aydınlarının da arzuladığı hatta bu maksatla bir de cemiyet kurduğu Amerikan Mandası’nın, Osmanlı’da ne ölçüde tatbik edileceğini incelemek idi.

Heyetin emrinde Akdeniz’de üslenmiş savaş sahnesindeki kudretli donanması, bu donanmanın silahlı kadrosu ve o günün değeri ile 750 milyon dolar tahsisatı vardı.

01 Ağustos 1919 tarihli ajanslar, İstanbul’daki bütün siyasi parti ve temsilciliklerinin Amerika heyeti ile görüşerek Ermeni sınırını kabul edeceklerini yazdı.

Erzurum’da toplantı halinde (23 Temmuz – 07 Ağustos 1919) bulunan kongre üyeleri, aynı gün İstanbul’da bulunan Osmanlı Cemiyetlerine ve Amerikan heyetine, “milletin kesin düşüncesi tam olarak belli olmadığı için gelecekleri hakkında bir karar verilmemelidir” diye bildirdi.

Erzurum Kongre Heyeti, 02 Ağustos 1919 günü, ABD Başkanı Wilson’a da bir muhtıra göndermiş ve bu muhtırada detaylı açıklamalarda bulunmuş ve son paragrafına şunları yazılmıştır: “Son kararı vermek bize düşüyor. Son karar ise şeref ve namuslu ölmek, ecdadımızın kahramanca akan kanlarıyla yoğrulmuş olan topraklar üzerindeki hakimiyeti bizim ve evlatlarımızın kanile muhafaza eyleyerek cihana yeni bir fedakarlık ve kahramanlık misali terk eylemektir.”

04 Ağustos 1919 günü İstanbul’da Amerikan himayesine girmek isteyenler tarafından Wilson Prensipleri Cemiyeti kurulmuştur. Kurucuları:

- İçişleri Bakanı Ali Kemal,

- Rıza Teyfik,

- Halide Edip (Adıvar),

- Robert Koleji Müdürü Dr.Gates’dir.

Destekçileri Dr. Celalettin Muhtar (Özden), Hüseyin Avni, Refik Halit (Karay), Ahmet Emin (Yalman); İkdam, Akşam, Zaman, Sabah, Yeni, Vatan gazetelerinin başyazar ve yazarlarıdır.

Mustafa Kemal bu cemiyet için şunları söylemiştir: “İstanbul’da bir kısım erkek ve kadınlar da, hakiki kurtuluşun Amerikan mandasını istemek ve sağlamakta olduğu kanaatindeydiler. Bu kanaatte bulunanlar fikirlerinde çok ısrar ettiler, en doğru yolun kendi görüşlerinin benimsendiğinde olduğunu ispata çalıştılar.”

13 Ağustos 1919 günü Konya’daki 12.Kolordu Komutanı Selahattin beyin Mustafa Kemal’e bildirdiğine göre İstanbul’daki çeşitli partilerin Amerikan heyetine bildirilmek üzere bir karar almışlardır. Bu kararların özü; “Ermenistan için Osmanlı’nın doğu sınırları üzerinde Ermenilerin işine yarayacak bir toprak parçası vermek” şeklindedir.

Ali Fuat Paşa, 17 Ağustos 1919’da, Amerikan mandasıyla ilgili olarak Kara Vasıf’ın verdiği bilgileri Mustafa Kemal’e bildirmiştir. Kara Vasıf mesajında, “Bir de Amerikalılar bizi şiddetle suçluyorlar. Yani İstanbul Hükümetini aşağılık görüyorlar ve milletimizi de suçluyorlar. Temsilcilerin İstanbul’dan çıkışını, Paris’e gidişini, raporları… Sonra diyorlar ki, Avrupa’nın yapmaya cesaret edemediğini siz kabul ediyorsunuz, Mesela Avrupa, büyük Ermenistan kurulmasını düşünmüyor. Sizin Sadrazam Toros Dağlarından geçen bir sınır veriyor, Ermenistan istiyor. Halbuki, şimdiye kadar Amerika komisyonlarından hiç birisi bile buna ‘olabilir’ demedi.”

Sonuç olarak, bu ülke kendisine Amerikan veya İngiliz “mandalığı” uygun gören, gücünü ve inancını yitirmiş ne yöneticiler, ne aydınlar gördü. Ancak soyuyla, düşüncesiyle, inancıyla yani her şeyi ile Türk olan bir insan çıktı ve milletin özünde var olan cevheri yönetimine taşıdı. O adamın adı Mustafa Kemal, o milletin adı ise Türk Milleti idi.

Not: Utkan Kocatürk, “Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri”, Mustafa Kemal, “Nutuk” adlı eserlerden ve ilgili internet sitelerinden istifade ile hazırlanmıştır

Yazarın Diğer Yazıları