Eğitim Bir-Sen'den öğretmenlik meslek kanunu çağrısı
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Adıyaman'da düzenlenen 9.Bölge Toplantısında yaptığı konuşmada, öğretmenlik meslek kanununun biran evvel hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Adıyaman’da düzenlenen 9.Bölge Toplantısında yaptığı konuşmada, öğretmenlik meslek kanununun biran evvel hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Adıyaman- Gölbaşı Karayolu üzerinde bulunan özel bir otelin salonunda gerçekleştirilen toplantıya Memur- Sen ve Eğitim Bir- Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, AK Parti Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin, Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Malatya ve Adıyaman temsilcileri, yöneticileri ve çok sayıda üyesi katıldı. Kuran’ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını yapan Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen Adıyaman İl Temsilcisi Ali Deniz, böyle bir toplantının Adıyaman’da yapılmasından ve Genel Başkanı Ali Yalçın’ı Adıyaman’da ağırlamaktan duydukları mutluluğu dile getirerek toplantının hayırlara vesile olmasını diledi. AK Parti Adıyaman İl Başkanı ve eski Eğitim Bir-Sen ve Memur- Sen Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin ise Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen’in hem Adıyaman’da hem de ülke genelinde yapmış olduğu başarılı çalışmalardan bahsetti.
Toplu sözleşme görüşmeleri esnasında masaya oturan Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen dışında olan sendika yöneticilerinin masaya oturmaması gerektiğini vurgulayan Memur- Sen ve Eğitim Bir- Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Biz bir şeyin farkındayız oda şudur, haklarımızı örgütlendiğimizde alıyoruz. En büyük gücümüz örgütlüğümüz. Sendikacılıkta toplu sözleşme hakkı olmazsa olmaz dememiz boşuna değildi. Toplu sözleşmeyle birlikte grev haklarının olduğu sendikal bir çerçevenin üretilmesi idealimiz ve yolculuğumuzdan. Fakat bu masaya ilişkin bizim bazı rampalarımız var. İlk toplu sözleşmeden beri, etiketlediğimiz, ifade ettiğimiz rampalarımız var. Hem yasadan kaynaklı hem de masadan kaynaklı. Bunun detayına bundan sonraki sunumlarda arkadaşlarımız anlatacak. Toplu sözleşme masasında yetkililer karşılıklı görüşürken bizim masamızın soluna ve sonuna birer sandalye atarak iki tane yetkisizin masaya konulması kamuoyunu yanıltarak, kamuoyunda algı oluşturarak çok aktörlü yönetim biçimi bulunanı, emek mücadelesinin tarafları hepiniz beraber iş veren karşısında beraber mücadele ediyorsunuz. Eliniz çok güçlü diyen bir algı üzerinden bize ve toplu sözleşme masasına yutturulan ve zoraki takip edilen durumu meşrutiyetini üretmeye yönelik algı yapılıyor diğerleri de buna çeşitli gerekçeler, çeşitli kendilerince kılıflar uydurarak meşrutiyet yapılmaya çalışılıyor. Toplu pazarlık yetkililer arasında yapılır Türk-İş’in oturduğu masaya ne Halk- İş ne de Disk gidebilir. Diskin oturduğu masada ne Hak-İş ne de Türk-İş vardır. Yetkisizleri masaya koyuyorsunuz bunun üzerine de algı üretiyorsunuz. Çünkü diğerlerinin masadaki varlığı memura bir şey kazandırmak değil, Memur-Sen’e bir şeyler kaybettirmek. Dolayısıyla masadaki bu gereksizliğin düzeltilmesi gerekir. Eğer adalet sağlanmayacaksa eşitlik sağlansın. Ne demek mi o, adalet yetkililerin müzakeresidir. Sonumuz ve sonumuzun sonundakilerin buradan çıkması gerekiyor. Eğer bu sağlanmayacaksa adalet sağlanmayacaksa eşitlik sağlansın. Sizinde eliniz güçlü olsun toplu iş veren olarak. Sizde yanınıza ana muhalefeti ve diğer muhalefeti alın masada eşitlik sağlayın” dedi.
Öğretmenlik meslek kanunun biran evvel hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, “Öğretmenlik meslek kanunu hiç gecikmeksizin biran önce toplanarak 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesi meclise sevk edilmeli Öğretmenlik Meslek Kanunu derhal çıkarılmalı. Hepimizin canını sıkan bazı durumlar cereyan ediyor . Öğretmene şiddet olaylarıyla karşılaşıyoruz. Yapanın yanına kar kaldığı bir saçmalık her geçen gün farklı bir yerde kendini gösteriyor. İki gün önce Diyarbakır’da yansıyan görüntü, hakikatten akıllara durgunluk veriyor. Bunun bir daha tekrar etmemesi lazım. Tekrar ederse buna cesaret edenin bedelini missiyle ödemesi gerekirse kamu hizmetlerinden faydalanmaması ya da kısıtlı faydalanması dahil her türlü tartışmanın yapıldığı şiddeti önleyen bir yasal düzenleme şart. Buna ilişkin yol haritasını önümüzdeki süreçte bütün kamuoyuyla paylaşacağız. Bu olmazsa olmazdır, bunu mutlaka başarmak zorundayız. Aklı esenin, kafası bozulanın, evde kafası atanın gelip stresini çıkaracağı yer okulda eğitim çalışanı değildir” şeklinde konuştu.
Rotary’e de tepkiler gösteren Ali Yalçın, “Rotary ne okula yaklaşmalı ne de öğrenciyle yakınlaştırılmalıdır. Bu konuda bakanlıkla görüşmeler, illerde sözleşmeler çeşitli şeyler gerçekleşiyor. Bunları asla doğru bulmuyoruz. 28 Şubatta yaptıklarından sonra milletin olaya el koymasıyla 28 Şubat’ın bütün bakiyesini bin yıl sürecek diye tehdit savuranların bütün bariyer ve barikatlarını 10 yılda millet iradesiyle iktidara teslim ettiği yetkiyle teker teker tarihin çöp sepetine atmıştır. Hangi ortam gerçekleşti ki yeniden Rotary Okulda diye müjde verir gibi sanki sevinç çığlıkları atmamız beklendiği gibi projeler gerçekleştiriyor ve eğitime dahil ediliyor. Bırakın kardeşim akmasın oranın musluğu. Açık konuşuyorum bakanlığı hasat davranmaya davet ediyorum. Milletle birlikte hareket edeceksiniz. Sınırda Mehmetçik terör koridoru oluşmasın diye, Suriyeli mülteciler ülkesine geri dönsün diye ve Suriye’nin toprak bütünlüğü bölünmesin diye gayret gösterirken bunun dünyadaki planlayıcısı, bütün emperyal güçlerin sahaya sürücüsü olan Siyonist İsrail’in bağlantılı olduğu yapıların bu anlamda can suyu verir gibi cesaretlendirilmesi ve Rotary okulda diye sloganla sanki çığlık atacağız. Böyle bir şeyin kabul edilebilir hiçbir tarafı yok” diye konuştu.